Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16785 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8669 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :İş MahkemesiYARGITAY İLAMI Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı işyerinde mixer şoförü olarak 11.05.2011 tarihine kadar 24 saat çalışma 24 saat istirahat şeklinde çalışıldığını, bu tarihte işverenin her gün çalışma olacağını ilan ettiğini ve o gün saat 08.00-02.20 ye kadar çalışma yapıldığını, bu çalışma düzenin aleyhlerine olduğunu belirtince işten çıkartıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı ..., son 1 yıla kadar 08.30-18.00 arası çalışıldığı, son 1 yıldır kendi istek ve arzusu ile 24 saat çalışma 24 saat istirahat olduğu, ancak bu çalışma sisteminden verimin alınamadığı, bu nedenle eski sisteme geçilmek istendiğini, ancak davacının bunu kabul etmeyip, işi bıraktığını, davalı ..., husumet itirazında bulunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, haklı nedenin davalı tarafından ispatlanamamış olması nedeniyle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davacı işçinin fazla mesai çalışması yapıp yapmadığı uyuşmazlık konusudur. Fazla mesai yaptığını ispat yükü işçiye, çalışma olgusunun ispatlanması halinde ücretlerinin ödendiğini ispat yükü ise işverene düşmektedir. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalarda bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının işyerinde 24 saat çalışma 24 saat istirahat şeklinde çalışmasının olduğu ve bu çalışma şeklinde günde en fazla 14 saat çalışmış olabileceğinin kabulü ile 11 saati geçen günde 3 saat fazla mesaisinin olacağı , bir hafta 4 gün, 1 hafta ise 3 gün çalışma yapacağından ortalaması haftada 10.5 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir. Dosyaya davacıya ait imzasız 2008 yılı 8. Ay ve 2011 yılı 4 ay arası dönemi kapsar şekilde ücret bordroları sunulmuştur. Bu bordroların hepsinde fazla mesai tahakkuku bulunmaktadır. Bilirkişi bu bordrolarda fazla mesai tahakkuku bulunduğundan bu dönemleri dışlamak suretiyle davacının 01.06.2007-31.07.2008 tarihleri arası dönem için fazla mesai alacağı hesaplaması yapmıştır. Davalı tanıkları dahi bilirkişinin kabul ettiği çalışma saatlerini doğrulamışlardır. Mahkemece kabul edilen fazla çalışma saatleri karşısında davalı tarafından bordrolarda gösterilen fazla çalışma saat ve miktarı sembolik kalmaktadır. Bu nedenle davacının imzasını taşımayan ve çoğu zaman aynı miktarı içeren ve sembolik miktarda bulunan fazla mesai tahakkukların olduğu ayları hesaplama dışı bırakarak fazla mesai alacağının hesaplanması hatalı olmuştur. Mahkemece yapılması gereken diğer dönemlere ilişkin olarak da davacının hafta da 10.5 saat fazla mesai yaparak çalıştığının kabulüyle fazla mesai alacağını hesaplayıp ödemeler düşüldükten sonra kalan miktarı hüküm altına almaktır. Mahkemece bu husus yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, 10.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.