Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1622 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 1671 - Esas Yıl 2007





Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 101 ada 105 parsel sayılı 19126,44 m2 yüzölçü-mündeki taşınmaz davalı P... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit edilmiştir. Davacı Yaşar, miras yoluyla gelen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak iptali ile taşınmazın ortak miras bırakan Şevki mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında davacı, davaya konu yaptığı taşınmazı 101 ada 120 parsel sayılı taşınmaz olarak düzeltmiştir. Mahkemece davanın reddine, dava konusu 101 ada 105 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Yaşar tarafından temyiz edilmiştir. İddia ve savunmaya, mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre davacı taraf 18.09.2006 havale günlü dilekçe ile 101 ada 105 parsel sayılı taşınmaz hakkında dava açmıştır. Yargılama sırasında davasını ıslah ederek 101 ada 120 parsel sayılı taşınmazı dava ettiğini belirtmiştir. Mahkemece davanın reddine, 101 ada 105 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiştir. Yerel mahkemenin vardığı sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Kural olarak kadastro davaları, lehine tespit ya da kadastro komisyonunca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiler arasında görülür. Bir başka deyişle, kadastro davaları hakları çatışanlar arasında görülür. Öte yandan, ıslahın ne biçimde yapılacağı usulün 83 ve onu izleyen maddeleri hükümlerinde duraksamasız belirtilmiştir. Az yukarıda saptanan hukuksal olguların ışığı altında somut olaya bakıldığında, mahkemece sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle 101 ada 120 parsel sayılı taşınmazla ilgili tespit tutanağı ve dayanağı belgeler, davalı ise dava dosyası getirtilerek incelenmeli, 101 ada 120 parsel sayılı taşınmazın tespit malikleri belirlenerek, dava dilekçesi ile karşılaştırılıp davanın açıldığı günde gerçek hasma yöneltilen bir dava bulunup bulunmadığı saptanmalı, 101 ada 120 parsel sayılı taşınmazın davalı P... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit edildiği saptandığı takdirde husumette ve ada numarasında yanılgıya düşülmediği, parsel sayısında yanılgı olduğu, bunun maddi bir hata olabileceği, ıslah hükümlerine başvurmaksızın dahi her zaman düzeltilmesinin olanaklı olduğu düşünülerek iddia ve savunma doğrultusunda taraflardan delilleri sorulup saptanmalı, göstereceği deliller toplanmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu olgular gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de 101 ada 105 parsel sayılı taşınmazın davaya konu yapılmadığı dikkate alınarak tutanak ve eki belgeleri, kütükler devredilmiş İse Kadastro Müdürlüğü'ne, aksi halde Tapu Sicil Müdürlüğüme gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, taraflar hakkında koşulları usulün 237. maddesi hükmünde öngörüldüğü gibi kesin hüküm oluşturacak şekilde hüküm kurulması dahi isabetsiz, davacı Yaşar'ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, 08.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.