Mahkemesi :İş MahkemesiYARGITAY İLAMITaraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün süresi içinde taraflarca temyiz edilip, incelemenin Yargıtayca duruşmalı olarak yapılması davalı ... Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 11.10.2016 Salı günü belirlenen saatte davalı ... Tic. Ltd. Şti. vekili Av.... ile davacı ... vekili Av.... geldi. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delilerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine,2-Davacı vekili, davacının, davalı şirkette 12/12/2006 tarihinde şoför olarak çalışmaya başladığını, bu çalışmasının 10/01/2014 tarihine kadar kesintisiz olarak devam ettiğini, davacının ücretinin aylık 1.500,00 TL olduğunu, davacının yurt dışı sefer gittiğini, tek şoför olarak çalıştığını, davacının 15 gün, 1 veya 3 ay süren seferlerde hep ağır yük taşıdığını, işin mahiyeti gereği 9 saat çalıştıktan sonra evine gidemeyip araç içerisinde yattığını, hafta tatili yapmadığını, fazla çalışma ücreti almadığını, çalışmasının milli bayram ve genel tatil günlerinde de devam ettiğini, kendisine ayrıca herhangi bir ödeme yapılmadığını, yıllık izinlerin kullandırılmadığını, yine son 7 aylık çalışmasına karşılık ücretinin de işverence ödenmediğini, bu nedenle iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı nedenle feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili,davacının çalışmasının kesintisiz olmadığını, davacının 26/12/2006 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını, 03/02/2014 tarihinde iş akdinin işveren tarafından ahlak ve iyi niyet kaidelerine aykırı davranışları nedeni ile haklı nedenle sonlandırıldığını, davacının 11/01/2014 tarihinde kendisine teslim edilen ... plakalı araca ağır hasar verdiğini, yine yetkililere teslim etmeden aracı garaja bıraktığını ve işe gelmemeye başladığını, davalının ise davacının işe gelmesini beklediğini, kendisine ulaşmaya çalıştığını, davacının telefonlara cevap vermediğini, bunun üzerine iş akdinin devamsızlık tutanakları düzenlenerek noter kanalı ile feshedildiğini, davacının davalı şirkete ait araca verdiği zararın tespiti için ... 1. SHM'nin 2014/3 Değişik İş sayılı dosyası ile tespit davası açıldığını, bunun sonucuna göre zarar ve ziyanın tahsili konusunda haklarını saklı tuttuklarını, haklı fesih nedeni ile kıdem tazminatı talep edemeyeceğini, davacının bayram ve hafta tatillerinde çalışmadığını, çalıştığında telafi izni kullandığını, günde en fazla 8 saat çalıştığını, daha fazla çalışmasının Karayolları Trafik Kanununa aykırı olduğunu, bu nedenle şirketin davacıyı çalıştırmadığını, bordrolardan belli olduğu üzere tüm hakedişlerini eksiksiz aldığını, yıllık izinlerini ve telafi izinlerini kullandığını, dava tarihinden geriye doğru 5 yıl önceki alacakların zamanaşımına uğradığını, ücreti ile ailesini geçindiren davacının 7 ay ücretini almadan çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının maaşı üzerine ... A.Ş. tarafından konulmuş haciz nedeni ile her ay 300,00 TL'nin ... 8. İcra Müdürlüğünün 2012/1881 esas sayılı dosyasına yatırıldığını, İşbankası 12 0006 4000 0011 2260 1990 24 İBAN numaralı hesabına ücretlerinin yatırıldığını beyanla davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davacının ödenmeyen işçilik alacaklarının bulunması nedeni ile iş sözleşmesini davacının feshinin haklı nedene dayandığı, kıdem tazminatına hak kazandığı, ücret alacağının ödendiğinin ispat edilemediği, ayrıca kanıtlanamayan fazla mesai, hafta tatili, milli bayram ve genel tatil çalışma ücreti taleplerinin reddi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacının hafta tatiline, milli bayram ve genel tatil çalışma ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda delil durumu, işin mahiyeti ve Yargıtay uygulamasına göre hafta tatili hesabı yapılmayacağı; milli bayram ve genel tatil çalışma ücreti açısından ise, davacının yaptığı seferlere ait veri bulunmadığından hesaplama yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmiş; davacı vekili bilirkişi raporuna itirazında gerekirse davacının yaptığı seferlere ilişkin yurda giriş çıkış kayıtlarının getirtilmesini talep etmiştir. Mahkemece davacının bu talebi karşılanmamıştır. Davacının dosya içeriğine göre uluslararası tır şoförü olarak çalıştığı sabit olup, Yargıtay uygulamasına göre bu tür çalışanlar açısından yurda giriş çıkış kayıtlarının esas alınması gerekmektedir. Bu itibarla, davacının yaptığı seferlere ilişkin yurda giriş çıkışını gösterir kayıtlar ilgili birimden celbedilerek davacının yurtdışında geçirdiği sürelere göre hafta tatili, milli bayram ve genel tatil çalışma ücret talepleri değerlendirilmelidir. 3-Davacı vekili yıllık izin ücretinin en yüksek banka mevduat faizi ile tahsilini istemiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34 üncü maddesine göre ücret cinsinden alacakların gününde ödenmemesi halinde en yüksek banka mevduat faizine karar verilmesi gerekir. Yıllık izin ücreti, ücret cinsinden bir alacak olmadığından ve kanunda bu alacağa işletilecek faiz türü açısından ayrık ve ayrı bir düzenleme bulunmadığından yasal faize karar verilmelidir. Ancak davacının talebi ile bağlı kalınması HMK’nun 26 ıncı maddesi hükmü gereğidir. Bu nedenle yıllık izin ücretine talep nedeniyle yasal faizi aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi işletilmesi gerekirken, doğrudan en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi hatalı olmuştur. O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ:Temyiz olunan yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1.350,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Yargıtay duruşmasında kendini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir olunan 1.350,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde taraflara iadesine, 11.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.