Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16180 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15554 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Asliye Hukuk MahkemesiYARGITAY İLAMITaraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün süresi içinde taraflarca temyiz edilip, incelemenin Yargıtayca duruşmalı olarak yapılması davalı ... Tarım Ürün. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 11.10.2016 Salı günü belirlenen saatte davalı ... Tarım Ürün. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. vekili Av.... geldi. Temyiz eden davacı taraftan gelen olmadı. Gelenin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine,2-Davacı vekili, davacının davalı şirkete ait işyerinde 07.07.2000-20.07.2011 tarihleri arasında kesintisiz tır şoförü olarak çalıştığını, çalışmalarının ...'na girişli çıkışlı ve geç bildirildiğini, ayrıca primlerin asgari ücret üzerinden yatırıldığını, bazı zamanlar sigortasız çalıştırıldığını, anlaşmaya göre maaşına 6 ayda bir zam yapılması gerekirken yapılmadığını, öyle ki asgari ücretin net tutarının bile ödenmediğini, hafta tatilleri ile yılbaşı, milli ve dini bayramlarda çalıştığını, yasal alacaklarının ödenmediğini, haftalarca bazen aylarca evine bile uğramadan çalıştığını, davacının yukarıdaki olumsuz koşullarını işverene bildirdiğini ancak bir sonuç alamadığını, en son 20.07.2011 tarihinde haklı bir neden olmadan işten çıkartıldığını iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, alacaklara karşı zamanaşımı savunmasında bulunduklarını, feshe ilişkin iddiaların yerinde olmadığını, davacının 18.07.2011 tarihinden itibaren mazeretsiz olarak işe gelmediğini, bunun üzerine davalının 21.07.2011 tarihli ihtarnameyi keşide ederek işe dönmesini aksi halde iş akdinin feshedileceğini bildirdiğini, davacıya hak etmediği halde hak ettiğinin üstünde ödemeler yapılarak ibraname alındığını, şirketi ibra etmiş iken, kendisine yapılan ödemeleri görmezden gelerek bu davayı açtığını, davacının davalıdan hiçbir ücret ve maaş zammı alacağı olmadığını, tüm ücretlerinin banka kanalı ile ödendiğini, sefer harcırahının da eksiksiz ödendiğini, yurt dışında hafta sonu sürüş yasağı olduğundan hafta tatili çalışması yapmasının mümkün olmadığını, yıllık izinlerini kullandığını, şirkette milli ve dini bayramlarda çalışma yapılmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davacının davalıya ait işyerinde 07.07.2000-20.07.2011 tarihleri arasında çalıştığı, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin davalı işverence ispat edilemediğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, ayrıca hükme elverişli 02.12.2015 havale tarihli bilirkişi raporuna göre yıllık izin, milli bayram ve genel tatil çalışma ücretlerinin bulunduğu gerekçesi ile davanın bu alacaklar yönünden kabulüne, fazla mesai, hafta tatili, kötü niyet tazminatı ve kazanç mahrumiyeti taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.Davacının hafta tatiline hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 46 ncı maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasanın 63 üncü maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46 ncı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır. Somut olayda, mahkemece hafta tatili talebinin ispat edilemediği gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Ancak dosya içinde davacının yurda giriş çıkış kayıtları mevcut olup bu kayıtlar incelenerek, davacının seferde geçirdiği 6'ncı günden sonraki 7'nci gün çalışması hafta tatili çalışması olarak kabul edilmeli ve ücreti hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır. Mahkemece eksik incelemeyle karar verilmiş olması bozma nedenidir. O halde davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ:Temyiz olunan yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 11.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.