Mahkemesi :İş MahkemesiYARGITAY İLAMITaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK'nun 435.maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü;1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Davacı, 01/02/2012 tarihinde iş sözleşmesinin işverence haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, 01/02/2012 tarihinde sabah saatlerinde davacının da içinde bulunduğu dört işçinin işi bıraktıklarını, aynı gün işyerinde olaya tanık olan işçiler tarafından saat 17:30'da tutanak tutulduğunu, o saate kadar da işe gelmediklerinin tespit edildiğini, ayrıca 02/02/2012, 03/02/2012 ve 06/02/2012 tarihlerinde de işyerinden izin almaksızın ve mazeret bildirmeksizin işe gelmediklerinin tutulan tutanaklardan anlaşıldığını, kendilerine ihtarname keşide edildiğini, ihtara rağmen işe dönmeyen ve mazeret sunmayan davacının iş akdinin feshedildiğini, haklı nedene dayalı olarak iş akdi feshedildiğinden kıdem ve ihbar tazminatı talep hakkının bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda, davacı, haftanın 5 günü saat 07:30-21:00 saatleri arasında Cumartesi günleri ise saat 07:30-17:00 saatleri arasında çalıştırılmasına rağmen fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise işyerinde kartlı giriş çıkış sistemi olduğunu, kayıtların incelenmesi halinde davacının fazla mesai yapmadığının anlaşılacağını savunmuştur. Mahkemece davalı işyerinde yapılan keşif neticesinde alınan bilirkişi raporu doğrultusunda işyeri giriş çıkış kayıtlarına itibar edilemeyeceği tesbit olunmuştur. Mahkemece davacı tanıklarının beyanlarına dayanan denetime elverişli olmayan 26/12/2013 havale tarihli hesap bilirkişisi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuştur. Ancak davacı tanıklarından ...'ın davalıya karşı açmış olduğu davası bulunması nedeniyle beyanlarına ihtiyatla yaklaşması gerekeceği açıktır. Davalı ile husumetli olmayan diğer tanık ...'ın beyanları esas alınarak denetime elverişli bilirkişi raporu aldırılarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması bozma nedenidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 10/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.