Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16127 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7623 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Bursa 8. İş MahkemesiTarihi : 07/02/2014Numarası : 2012/783-2014/66 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, 26.09.2010 tarihinde davalıya ait işyerinde otobüs şoförü olarak çalışmaya başladığını, aldığı son aylık net ücretin asgari ücret + günlük 50,00 TL harcırah olduğunu, haftanın 7 günü dini ve milli bayramlarda çalışmasına rağmen yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmadığını, kendisine verilen multinet kartına yapılan 200,00 TL bedelli yüklemenin maaşlarından kesilmesi ve harcırahların aylık ödenmeye başlanması nedeni ile iş akdini 10.08.2012 tarihinde 4857 sayılı yasanın 24/2 maddesi gereğince haklı nedenlerle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı, iş akdinin davacının işe devamsızlığı nedeni ile davalı tarafından haklı nedenlerle feshedildiğini, davacıya fazla mesai ücreti ile genel tatil-bayram alacaklarının ödendiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, bunun İş Kanunun 22. Maddesi hükmü uyarınca iş şartlarının ağırlaştırılması olduğunu, iş akdi devam ederken yasal alacaklarının ödenmediğini, bunun İş Kanunun 24/II-e bendi hükmüne aykırılık teşkil ettiğini beyan ettiği, davalının ise davacının 3 gün işe gelmediğinin tutanak altına alındığını, 17/08/2012 tarihli ihtarnameyle mazeret ve dayanak belgesinin istendiğini, cevap verilmemesi üzerine 23/08/2012 tarihinde İş Kanunun 25/2-g maddesi uyarınca feshedildiğini savunmuş ise de 4857 Sayılı iş Kanunun 24/II-e fıkrası "işveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya iş sözleşmesi şartları gereğince hesap edilmez veya ödenmezse" ve f fıkrası "işveren tarafından çalışma şartları uygulanmazsa hükmü işçiye iş akdini haklı nedenlerle fesih imkanı vermektedir" hükmü gereği ve tanık beyanları dosya kapsamı incelendiğinde davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının 2.797,00 TL kıdem, 2.738,25 TL ihbar tazminatı alacağı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, 6100 sayılı HMK'nun 298/2.maddesi gereğince sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa 07/02/2014 günlü oturumda tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli kararın aykırı olduğu zaptın ve kararın incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Kısa kararda kıdem tazminatına hükmedilirken, gerekçeli kararın gerekçe kısmında davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacağı olduğu kabul edilmiştir. Ancak davacı vekili dava dilekçesinde iş akdinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiğini beyan etmiş, ihbar tazminatı talep etmemiş olmasına rağmen Mahkemece davacının ihbar tazminatı alacağının olduğunun kabul edilmesi davacının talebine aykırıdır. Ayrıca karar gerekçesinde davacının iş akdinin işverence haksız feshedildiği ve devam eden kısımda ise İş Kanununun 24/II-e maddesine aykırılık bulunduğunun iddia edildiğinin belirtildiği, mahkeme kabulünde de ücret alacaklarının ödenmemesinin ve çalışma şartlarının uygulanmamasının davacıya haklı fesih imkanı verdiği kabul edilmiş olmasına rağmen davacının talebi olmadığı halde ihbar tazminatı alacağı olduğu gerekçede kabul edilmiştir. Davacının iş akdini kendisinin feshettiğini beyan etmesine rağmen gerekçedeki çelişkiler ve davacının ihbar tazminatı alacağının bulunduğunun belirtilmesi hatalıdır. Konuyla ilgili 10.4.1992 günü ve 991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının öteki itirazların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10/07/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.