Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15945 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8642 - Esas Yıl 2013





Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili, iş sözleşmesinin emeklilik sebebiyle davacı işçi tarafından feshedildiğini, kıdem tazminatının tahsili amacıyla başlattıkları icra takibine haksız olarak yapılan itiraz sonucu takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davacının emeklilik şartlarını yerine getirdiğini ileri sürerek hakkın kötüye kullanımı suretiyle akdi tek tarflı olarak feshettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre davacı tarafın kıdem tazminatı karşılığı 17606,65 TL asıl alacak ve 9,65 TL işlemiş faiz bakımından icra takibinde bulunduğu,borçlu (davalı) tarafından yasal süresi içerinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu ve bunun üzerine davacı tarafça itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktad??r. Mahkemece kıdem tazminatı hesabının ve faiz hesabının, icra takibindeki talebi aştığı, davacının fazlaya ilişkin taleplerini başlattığı icra takibinde saklı tutmuş olduğu, bundan dolayı kıdem tazminatı talebi yönünden yapılan ıslahın kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle icra dosyasında takibe konu edilen tutar aşılarak hüküm kurulmuştur. İtirazın iptali davalarında icra dosyası kapsamı dışına çıkılarak hüküm kurulması mümkün değildir. Bu durumun tek istisnası Hukuk Muhakemeleri Kanunu 180. maddesine göre davanın tamamen ıslahı olabilir. Şöyle ki;davacı taraf davasını tamamen ıslah ederek davasına bilirkişi tarafından belirlenmiş ve icra dosyasında takibe konu tutarı aşan miktar üzerinden alacak davası olarak devam edebilir. İtirazın iptali davasında kısmen ıslah suretiyle icra dosyasında takibe konu tutar aşılarak talepte bulunulamaz. Somut olayda; ıslah dilekçesi ve ekindeki harç makbuzu dikkate alındığında davacı tarafça kısmen ıslah talebinde bulunulduğu anlaşılmakla bu ıslaha dayanılarak icra dosyası kapsamı dışına çıkılarak karar verilmesi hatalı olmuştur. 3-İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında icra inkar tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez (Yargıtay HGK. 4.3.2009 gün 2009/ 9-57 E, 2009/ 110 K). Dosya kapsamına göre dava konusu alacaklara hak kazanma durumu yargılama sonucu belirlenmiştir. Bu haliyle alacak likit değildir. Davacının icra inkar tazminatına dair talebinin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 01.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.