Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davaya katılmak isteyen V.E. tarafından istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü: İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre dava niteliği ve içeriği itibariyle 1263 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatların aidiyetin tesbitine ilişkindir. Hükmü temyiz eden V.E. usulün 53 ve onu izleyen maddeleri hükmü uyarınca davaya katılma isteminde bulunmuştur. Kural olarak öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre katılma istemini içeren dilekçenin mahkemeye verilmesiyle katılma kendiliğinden tamam olur. Katılmanın kabul yada ademi kabulü doğrultusunda yerel mahkemenin ara kararı oluşturması katılmanın koşulu değildir. Hal böyle olunca, katılan davacının öne sürdüğü istemin esasından incelenip hüküm yerinde bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi zorunludur. Öte yandan öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre de yerel mahkeme hükümleri istemlerle sınırlı gerekçeleriyle açıklayıcı sonuçları ile taraflarını akdi ve irsi haleflerini bağlayıcı niteliktedir. Bu olguların ışığı altında somut olaya bakıldığında yerel mahkeme hükmünün gerekçesine göre davaya katılma isteminde bulunan davacının isteminin esasından incelendiği ve davaya katılanın isteminin usul ve yasaya uygun olmadığının hükmün gerekçesinde kabul edildiği anlaşılmaktadır. Gerçekten hüküm yerinde katılma isteminin reddi doğrultusunda karar verilmesi usule ilişkin bir hüküm olup, davanın tarafları akdi ve irsi halefleri hakkında koşulları usulün 237. maddesi hükmünde açıklanan biçimde kesin hüküm oluşturmaz. Bir davanın esastan kabul yada reddi doğrultusundaki hüküm ise tarafları akdi yada irsi halefleri hakkında kesin hüküm oluşturur. Kesin hüküm kamu düzenine ilişkin istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekli olumsuz dava koşuludur. Nevarki, hükmün kesinleşmesi halinde yerel mahkemece oluşturulan kararın hüküm fıkrasının infaz edileceği tartışmasızdır. O halde katılma bir dava olduğuna ve her davanın bir istemi içermesine ve kararın hüküm fıkrasının infaz edileceği dikkate alındığında hüküm yerinde davaya katılan ve hükmü temyiz eden V Erdem'in davası hakkında öne sürdüğü istem ve iddianın esası yönünden infazı gereken hüküm fıkrasında olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken adı geçenin katılma isteminin reddine karar verilmesi isabetsiz, davaya katılan V Erdem'in temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre de sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 7.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.