Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15810 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18534 - Esas Yıl 2014





Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)Dava Türü : Alacak Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, davalı iş yerinden emeklilik nedeni ile ayrıldığını ancak 2000 yılından beri biriken ikramiyelerinin ödenmediğini iddia ederek ödenmeyen ikramiyeleri ile ödenmesi gereken ikramiyelerin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınarak yeni hesaba göre ortaya çıkacak olan kıdem tazminatı farkının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, ikramiye ödenmesine ilişkin bir uygulamanın olmadığını, davacının çalıştığı döneme ilişkin tüm ödemelerinin yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, 2001 yılına kadar ödenen ikramiyenin iş yeri koşulu haline geldiği, 2001 yılından itibaren ikramiyenin ödenmediği ancak ikramiyenin ödenmemesine ilişkin kararın kabul edildiğine dair davacı tarafından alınan yazılı bir belge bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davacı işçinin ikramiye alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, davacı davalı kooperatifte muhasebeci olarak çalışmış ve 2012 yılında emekli olarak iş yerinden ayrılmıştır. Davalı kooperatifin 31.01.2001 tarihli yönetim kurulu kararına göre personele 1999 yılında uygulanan ikramiyenin 2000 yılında kaldırıldığı ve daha sonraki yıllarda da ikramiye ödeneceğine dair herhangi bir karar alınmadığı kooperatif defterinden ve yönetim ve genel kurul kararlarından anlaşılmaktadır. 4857 Sayılı İş Kanundan önce yürürlükte bulunan 1475 Sayılı İş Kanununda işveren tarafından işçi aleyhine yapılan değişikliklerin yazılı olarak kabul edilmesi şartı bulunmamaktadır. İşçinin bu duruma rıza gösterip susması zımnen kabul anlamını taşımaktadır. 2000 yılında 1475 sayılı İş Kanunu yürürlükte olup davacı işçi de 2000 yılından emekli olduğu tarihe kadar 12 yıl bu duruma rıza gösterip susarak yapılan değişikliği kabul ettiğinden davacının ödenmeyen ikramiye buna bağlı olarak da fark kıdem tazminat alacağı bulunmamaktadır. Davanın reddi gerekirken hatalı gerekçe ile davanın kabulü bozmayı gerektirmiştir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının öteki temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 17.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.