Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15526 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22978 - Esas Yıl 2016
Mahkemesi :İş MahkemesiYARGITAY İLAMITaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:Davacı vekili; müvekkilinin iş akdinin davalı işverence haklı nedene dayanmadan feshedildiğini belirterek tazminat ve bazı işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.Mahkemece; davacının davalıya ait ... ilçesinde bulunan narenciye bahçesinde çiftlik işlerinde çalıştığı, dava dilekçesinde açıkça narenciye döneminde 4 aylık dönemde yevmiyeli işçiler çalıştırılıp 8 aylık dönemde ise yanına aldığı bir işçi ile işini icra ettiği, bu itibarla sürekli çalışan sayısının İş Kanununun 4. maddesinde belirtildiği üzere 50'den fazla olmadığı anlaşılmakta olup davacının yapmış olduğu işin niteliği nazara alındığında davacının 50'den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı iş yerlerinde veya işletmelerinde çalışanlardan olduğundan uyuşmazlığın çözüm yerinin iş mahkemesi olmayıp, genel hukuk mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Mahkemece davalı tarafa tebligat yapılmaksızın dava dilekçesindeki veriler üzerinden görevsizlik kararı verilmiş ise de, taraf teşkili sağlanmadığından yapılan yargılama usul hükümlerine uygun düşmemiştir. Mahkemece yapılacak iş öncelikle taraf teşkilini sağlamak olmalıdır.Taraf teşkili sağlandıktan sonra görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğu belirlenmelidir.4857 sayılı İş Kanununun 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu kanunun uygulanacağı belirtilmiştir. İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde iş davalarına bakmak üzere bir Asliye Hukuk Mahkemesi görevlendirilir. İş davalarına bakmakla görevli Asliye Hukuk Mahkemesine açılan dava "İş Mahkemesi sıfatıyla" açılmamış ise, mahkeme görevsizlik kararı veremez. Bu durumda Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, verilecek bir ara kararı ile davaya "İş Mahkemesi sıfatıyla " bakmaya devam olunur.Davanın, İş Kanunu kapsamı dışında kalması halinde, Mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Davanın esastan reddi usule aykırıdır.5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesi uyarınca, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir. İş Kanununun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, 50'den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz. İşçi tarım ve orman işlerinin yapıldığı bir işyerinde çalışıyor ise, bu işçi ile işveren ararındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi yerine görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir.Ancak, tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerinde 50 dahil daha az işçi bulunmasına rağmen, işyerinde sendika örgütlenmesi sonucu Toplu İş Sözleşmesi bağıtlanmış ise, üye sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 66. maddesi uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerekir. Bunun dışında 4857 sayılı İş Kanununun 4. maddesinde tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra aynı madde de ayrık durumlara yer verilmiştir.Buna göre;1. Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işlerde, 2. Tarım işlerinde yapılan yapı işlerinde,3. Halkın faydalanmasına açık park ve bahçelerde 4. Bir işyerinin eklentisi durumundaki bahçe işlerinde,çalışanların, İş Kanunu kapsamında olacakları belirtilmiştir.Sonuç olarak tarım ve orman işletmelerindeki bitki ve hayvan üretimi, bakım ve yetiştirmesi dışında kalan işler İş Kanununa tabidir.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 23.05.1960 gün ve 11-10 ile 10.05.1974 gün ve 3-44 sayılı kararları uyarınca, özellikle iş hukukunda istisnaî hükmün genişletilerek değil, dar yorumlanması gerekir. İşçiler yararına getirilen düzenlemelerin yine işçiler yararına yorumlanması asıldır. Somut uyuşmazlıkta; dava dilekçesinde davacı taraf davalı iş yerinde narenciye bahçesi ile çiftlik işlerinde çalıştığını, işlerin tamamının narenciye döneminde 4 aylık dönemde alınan yevmiyeci işçiler ile 8 aylık dönemde alınan 1 işçi ile beraber devam ettiğini belirtmiştir. Davacının davalı iş yerinde tam olarak ne iş yaptığı tespit edilmediği gibi iş yerinde fesih tarihi itibari ile çalışan işçi sayısı konusuna da açıklık getirilmemiştir. Yapılacak iş taraf teşkili sağlandıktan sonra, tarafların delillerini toplamak, davacının davalı iş yerindeki görevini tespit etmek ve ayrıca davalıya ait işyerinde çalışan işçi sayısını belirleyip yukarıda belirtilen ilkeler de gözetilerek sonucuna göre mahkemenin görevli olup olmadığı konusunda karar vermek gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 04.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.