Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15474 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 32113 - Esas Yıl 2016
Mahkemesi :Asliye Hukuk MahkemesiYARGITAY İLAMITaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine,2-Davacı Sendika vekili, davalı ... Başkanlığı'nın davacı ...'nın yıllardır örgütlü olduğu bir işyeri olduğunu, davalı bünyesinde çalışan ve müvekkili Sendika'ya üye olan işçilerin, ... Sendikası Ana Tüzüğü'ne göre, Sendika'ya üyelik aidatı ödemeleri gerektiğini, davalı Belediyenin, işçilerden kestiği üyelik ve dayanışma aidatlarını bu güne kadar müvekkile ödemediğini, kanunun amir hükmü uyarınca, aidat kesinti listelerinin davalı işveren tarafından müvekkile gönderilmesi gerekmesine rağmen bu listelerin de müvekkile gönderilmemiş olduğunu, kesilen aidatların hangi tarihte ödeneceğine ilişkin düzenlemelerin davalı ile müvekkil Sendika arasında bağıtlanmış toplu iş sözleşmelerinde de mevcut olduğunu, toplu iş sözleşmeleri ve yasanın amir hükümlerine aykırı hareket eden, yapılan ödeme ihtarlarına rağmen borcunu ödemeyen davalıdan sendika aidat alacağının faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.Dava, ... Belediyesi'ne karşı açılmış, 2014 yerel seçimleri ile birlikte bu belediyenin tüzelkişiliği sona erip İl Özel İdaresine katıldığından davaya ... ...'ne karşı devam edilmiştir.Davalı vekili davanın reddini istemiştir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı ... Öze İdaresi vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 16.02.2016 tarihli kararı ile özetle ve sonuç olarak, “...Davacı Sendika'nın açtığı dava tarihi 17.01.2014 olup ancak dava tarihine kadar muaccel olan alacakların tahsili istenebilir. Dava tarihinden sonra ödeme zamanı gelen başka bir deyişle muaccel olan aidatların bu davada hüküm altına alınması mümkün değildir. Hal böyle olunca, mahkemece 2013/Aralık-2014/Ocak dönemi için 84,00 TL aidat alacağının muacceliyet tarihi 01/02/2014, 2014/Ocak-Şubat dönemi için 84,00 TL aidat alacağının muacceliyet tarihi 01/03/2014 tarihi olduğu halde dava tarihi itibari ile henüz ödeme zamanı gelmemiş bu aidat alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesi hatalı olmuştur.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.Mahkeme bozma kararına uymuş, bozma kararı doğrultusunda dava tarihi itibari ile muaccel olmayan 2013/Aralık-2014 Ocak ve 2014/Ocak-2014 Şubat dönemine ilişkin aidat alacağını hüküm altına almamıştır.Mahkemenin bozma kararına uyarak tesis ettiği hüküm bozma gereklerine uygundur. Ayrıca Mahkemenin hüküm altına alınmayan 168,00 TL alacak için davalı lehine hükmün 4 numaralı bendi ile vekalet ücreti takdir etmesi de yerindedir. Ancak Mahkemenin bu kabulü ile çelişecek biçimde 6 numaralı bentte davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına vermesi hatalı olmuştur. Ne var ki,bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hüküm fıkrasına 6 numaralı bendindeki “...lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına” sözcüklerinin çıkarılarak hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 04.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.