Mahkemesi : Antalya 4. İş MahkemesiTarihi : 07/04/2014Numarası : 2013/35-2014/164 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine 2-Davacı, davalı işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak sonlandırıldığından bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının iş akdinin ihalenin süresinin bitmesi nedeniyle haklı nedenle sonlandırıldığını, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, haklı feshin ispat edilemediği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne ancak fazla çalışma yapıldığı hususunun işçi tarafından kanıtlanması gerektiği, bu konuda dinlenen tanık beyanları hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığı ve tanıklarla davalılar arasında yoğun husumet bulunduğu gibi beyanları birbiri ile de örtüşmediği gerekçesiyle fazla mesai alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir. Somut olayda, davacının görev yerlerini ve çalışma saatlerini gösteren puantaj kayıtları bulunmaktadır. Kayıtların incelenmesinde davacının, görev yerleri ve çalışma saatleri itibariyle bazen haftanın 6 günü 7,5 saati aşan çalışmaları veya gece çalışmalarının varlığı anlaşılmaktadır. Bu çalışmalar yönünden fazla çalışma hesabının yapılması gerekirken tanık beyanlarının yetersiz olduğu ileri sürülerek hesaplanmaması hatalı olmuştur. Bunun yanında, işçilerin izinde oldukları günlerde emniyet müdürlüğünden gelen kayıtlara göre, özel görevlendirmelerin yapıldığı da anlaşılmaktadır. Bu özel görevlendirmeler de fazla mesai olarak değerlendirilmeli ve yapılan bir ödeme varsa mahsubu yapılarak geri kalanlar hüküm alına alınmalıdır. Davacının sunduğu belgelerden de, davalı işyeri hakkında Bölge Çalışma Müdürlüğünün - inceleme 178513/07 nolu ve 3.1.2012 tarihli fazla mesaiye dair raporunun varlığı dosyadan anlaşılmaktadır. Teftişe ait rapor, tutanaklar ve ekindeki belgelerin tamamı getirtilip belirlenen fazla mesai ile ilgili hususlar dikkate alınarak hüküm kurulmalıdır. Mahkemece yapılacak iş, uzman bir bilirkişiden yeniden rapor alarak , sunulan puantaj kayıtlarına ve özel görevlendirme belgeleri ile BÇM belgelerini dikkate alarak fazla mesai alacağı konusunda rapor hazırlatmak ve çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılara yükletilmesine, 07/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.