Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15333 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20091 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)Dava Türü : Alacak Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı ...vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ...’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, emeklilik nedeniyle iş akdini kendisinin feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı, ..., davacının başka bir işyerine girme saikiyle işten ayrıldığını, ...’dan emekliliğe hak kazandığına dair yazıyı işyerine ibraz etmediğini, işçilik alacaklarına dair kısmi dava açılamayacağını, konu, süre, müddeabih ve zamanaşımı yönüyle davayı kabul etmediklerini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Davalı ... davaya cevap vermemiş, duruşmaları takip etmemiştir. Mahkemece, davacının fesih tarihindeki iradesinin emeklilik olmadığının her türlü şüpheden uzak bir şekilde davalı tarafından ortaya konulmadığı belirtilerek davacının kıdem tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla mesai alacağına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında toplanmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda, davacının, dava dilekçesinde haftanın 6 günü 08:30-18:30 saatleri arası çalıştığını iddia ettiği, ayrıca fazla mesai yaptığını belirtmediği, gece çalışması yaptığını iddia etmediği, davacı tanıklarının ise işyerinde 3’lü vardiya olduğu, ancak iş yoğunluğu nedeniyle vardiyaların uygulanmadığı, davacının gece çalışması yaptığını belirterek davacının talebini dahi aşar mahiyette beyanda bulundukları anlaşılmış ise de, gerek davacı iddiası gerekse dosya kapsamından davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilemeyeceği anlaşıldığından davacı, fazla mesai yaptığını somut ve tutarlı delillerle ispatlayamadığından fazla mesai alacağının reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı ...’ye iadesine, 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.