Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14816 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 35749 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, davalı ... zincirleme nitelikte belirli süreli sözleşmelerle işçi olarak çalışmakta iken iş akdinin davalı işverence iş süresinin bitimi gerekçe gösterilerek feshedildiğini, ancak gerçekte ... seçimlerinde Başkan ...i desteklemediği için iş akdinin kötüniyetli olarak feshedildiğini, sendikalı işçi olduğunu, fazla mesai yaparak çalışmasına rağmen karşılığının ödenmediğini, çalıştığı süre içinde hafta tatili, genel tatil ve yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ve iş arama için ihbar öneli verilmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacının Sulama Birliğinde belirli süreli iş sözleşmesine dayanarak çalıştığını, iddia edildiği gibi mevcut başkanı desteklemedikleri için işten çıkarılmaları iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, belirli süreli iş sözleşmesinin süresi dolması durumunda işçinin kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacının ihbar tazminatı isteğinin de yasal dayanağı olmadığını, davacının çalıştığı süre içerisinde ücret ve yasal haklarının davacıya eksiksiz ödendiğini, işyerinde 45 saati aşan çalıştırılma yapılmadığı gibi tüm çalışanlara hafta tatilleri eksiksiz kullandırıldığını ve davacının yıllık ücretli izni hak etmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında fazla çalışma alacağına ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, davacı fazla mesai yaparak çalışmasına rağmen karşılığının ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise davalı birliğin sezonluk çalışan bir kurum olduğunu, Nisan ayının sonunda başlayan çalışmanın Eylül ayının başında sona erdiğini ve davacının 45 saati aşan çalışmasının bulunmadığını savunmuştur. Davacı tanıkları davacının geçici işçi olduğu, Mart ayının 1. günü işe girip Kasım ayınının 1. günü işten çıktığı, haftanın 7 günü 06.00/07.00 - 20.00/21.00/22.00 saatleri arasında çalıştığı, davalı tanığı ise davalı işyerinde sulama sezonunun 01 Martta açıldığı, 1 Eylül'de kapandığı, davacı işçinin de bu sezonda çalıştığı, yaz sezonu olan Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz aylarında 07.30-18.00, diğer aylarda ise 07.30-17.00 saatleri arasında haftada 1 gün izin kullanmak suretiyle çalıştığı yönünde beyanda bulunmuşlardır. Davalı işyerinde çalışma saatlerinin yaz sezonunda farklılık gösterdiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan bilirkişi raporunda davacının fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğu dikkate alınmadan, sezon dönemleri açısından herhangi bir ayrım gözetilmeden, ortalama saatler alınarak davacının tüm çalışma döneminde 07:00-19:00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenmesi düşülerek haftalık 18 saat fazla çalışma yaptığının kabulü ile fazla mesai alacağı hesaplanmış, mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak anılan istek hüküm altına alınmıştır. Bilirkişi raporunda sezon dönemleri belirlenmesine rağmen dönemsel olarak 01.02.2009 başlangıç tarihi esas alındığı, 2007 yılında ise 01.03.2007-31.08.2007 dönemlerinin alındığı anlaşılmıştır. Tanık beyanları ile bilirkişi raporu arasında çelişki vardır. Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma alacağına ilişkin hesabın nasıl yapıldığı açık ve denetime elverişli değildir. Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında dosya içeriği ile uyumlu ve denetime elverişli rapor alınarak hüküm kurulması gerekirken denetime elverişli olmayan ve dosya kapsamı ile örtüşmeyen bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması da doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.