Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14796 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8447 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesi(İş Mahkemesi Sıfatıyla)Tarihi : 06/02/2014Numarası : 2011/90-2014/70 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine 2-Davacı, davalı işyerinde kaplıcada temizlik elemanı olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak sonlandırıldığından bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının iş akdinin haklı nedenle sonlandırıldığını, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacını iş akdinin, süresini bitimi nedeniyle haklı neden olmadan feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hi?? ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır. Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir. Somut olayda, bilirkişi, yaz dönemi olan haziran, temmuz ve ağustos aylarında ise 08.00-18.30 saatleri arasında haftanın 6 günü çalıştığı kabul edildiğinde yarım saat ara dinlenmesinin tenzili ile 10 saat*6 gün = 60 saat çalıştığı bunun 45 saati yasal çalışma olup 60-45= 15 saati fazla mesai olduğu kabul edilerek hesaplama yapmıştır. Ne var ki, bu hesaplama usulü hatalı olup, bilirkişi raporu hükme esas alınmaya yeterli değildir. Hatalı bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması isabetsiz olup bozma nedenidir. 3- HMK 'nun 26.maddesine göre hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesini ıslah etmemiştir. Ancak mahkemece yanılgı ile, açıklama dilekçesi ıslah dilekçesi kabul edilerek bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmak suretiyle davacının talebi aşılmıştır. Hal böyle olunca, verilen isabetsiz kararın bozulması gerekmektedir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, fazla alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30.6.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.