Mahkemesi : Rize 1. Asliye Hukuk Mahkemesi(İş Hukuku Sıfatıyla)Tarihi : 04/03/2014Numarası : 2013/458-2014/135 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:Davacı, Rize Eğitim ve Araştırma Devlet Hastanesinde ihale alan temizlik şirketlerinde 1.2.2005 tarihinde çalışmaya başladığını, ancak işe giriş tarihinin 22.04.2005 olarak gösterildiğini, 1.2.2005-31.12.2009 tarihleri arasında İBA isimli temizlik şirketinde, 01.01.2012-29.03.2012 tarihleri arasında S.. isimli temizlik şirketinde çalıştığını, S.. isimli şirkette çalışırken emeklilik hakkını kazandığını, emekli personel çalıştırılmasına izin vermeyen hastane başhekimliğinin isteği üzerine S.. temizlik şirketince davacı ile beraber 4 işçinin işinin tek taraflı ve haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı, davanın taraf sıfatına haiz olmayan Sağlık Bakanlığına karşı değil işçinin işvereni konumunda olan S.. Sağlık Hizmetleri, C.. Güvenlik, İ.. Toplu Temizlik ve H.. A.. firmalarına yöneltilmesi gerektiğini, davalı Sağlık Bakanlığının ihale makamı olup hizmet alımı sonucu hastanede süreli iş akdiyle çalışan işçilerin özlük haklarının yüklenici firmalara ait olduğunu, davalı Sağlık Bakanlığı bakımından pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının işyeri olan Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesinin bağlı olduğu kurumun Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu olduğunu, kurumun müstakil taraf ehliyetine haiz olduğunu, davacının işyerinden istifa ederken de dilekçesini işvereni olan S.. firmasına hitaben yazdığını, davacının iş akdini haklı bir nedene dayanmaksızın tek taraflı olarak geçerli bir irade beyanı ile feshettiğini, davacının işten ayrılış dilekçesinde emekli olduğunu belirtmediğini, ihbar öneli vermeyerek davacının işten istifa etmesi nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, 02.11.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşların Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK) 29. Maddesi gereğince Türkiye Kamu Hastaneler Kurumu olup, 663 sayılı KHK'nın 58/2 maddesi delaletiyle 5018 sayılı kanunun 12/3 maddesi ve Ek 1 sayılı cetvelinin 54. Sırasında Kamu Hastaneleri Kurumunun genel bütçe kapsamında müstakil bir kamu idaresi olduğu, kamu hukuku tüzel kişiliğine sahip olduğu, husumetin bu Türkiye Kamu Hastaneler Kurumuna yönetilmesi gerektiği, davacı tarafça Türkiye Kamu Hastanelerine karşı dava açacağı yerde Sağlık Bakanlığına dava açtığı anlaşılmakla davalı tarafın husumet itirazının kabulü ile HMK'nın 114/1-d maddesi gereğince davalı tarafın davada taraf ehliyetine sahip olmadığından davanın davalı sağlık Bakanlığının pasif dava ehliyeti veya husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 2.11.2011 tarihinde yürürlüğe giren 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu kurulduğu ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastane, ağız ve diş sağlığı merkezleri ile benzeri sağlık kuruluşlarının işletilmesi hakkının kuruma devredildiği, kurumun Sağlık Bakanlığına bağlı olduğunun belirtildiği, belirtilen yasanın geçici 5.maddesinde ilgili kuruluşlardaki çalışanların kuruma devirlerinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davalı Sağlık Bakanlığının husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de belirtilen yasada açılacak veya sürmekte olan davalarla ilgili olarak husumetin devrine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı gibi yasada Kamu Hastaneleri Kurumunun üst kuruluş olan davalı Sağlık Bakanlığına bağlı olduğunun açıkça düzenlendiği görülmektedir. Bu nedenle davacı tarafça üst kuruluş olarak sorumluluğu bulunan Sağlık Bakanlığına dava açılmasında her hangi bir hata bulunmayıp davaya davalı Sağlık Bakanlığı açısından devam edilerek davacının talepleri hakkında esastan karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.