Mahkemesi : Adana 4. İş MahkemesiTarihi : 27/12/2013Numarası : 2012/18-2013/837 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sonlandığını, haftanın 6 günü 07.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, ayda en az iki defa nöbet tuttuğunu, nöbette 24 saat çalıştığını, dini ve milli bayramlarda çalıştığını, yıllık izinlerinin eksik kullandırıldığını ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı, davacının taşeron şirketlere bağlı temizlik işçisi olarak çalıştığını, emekli olarak işten ayrıldığını, taleplerinin zamanaşımına uğradığını, fazla mesai yapmadığını, yıllık izin, hafta tatili ve genel tatil izinlerini kullandığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının emeklilik nedeniyle iş akdinin sonlandığı, kıdem tazminatının ödendiğinin ispatlanamadığı, davacının fazla mesai alacağının bulunduğu, hafta tatili ve genel tatil alacağının ise bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda; Mahkemece davacının hafta tatili alacağı bulunmadığı gerekçesiyle hafta tatili talebi reddedilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacının iddia ettiği gibi 07.00-19.00 saatleri arasında 12 saat çalıştığı, 1,5 saat ara dinlenmesi ile günde 10,5 saat çalıştığı, haftada 63 saat çalıştığı, 18 saat fazla mesai yaptığı, ayda iki hafta tatilinde toplam 21 saat çalışması olduğu, haftalık ortalama 5 saat eklendiğinde davacının haftada 23 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacının fazla mesai ücretinin hesabında davacının hafta tatillerinde yaptığı çalışmanın eklenmesi suretiyle hesaplama yapılması hatalıdır. Ayrıca söz konusu hesaplamaya göre hüküm kurulmasına rağmen mahkemece davacının hafta tatili alacağı olmadığının kabul edilmesi suretiyle çelişkiye düşülmüştür. Bu nedenle davacının fazla mesai alacağı konusunda hafta tatili çalışmaları dahil edilmeden hesaplama yapılması için ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, 27/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.