Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1469 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15981 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Antalya 6. İş MahkemesiTarihi : 18/07/2014Numarası : 2012/734-2014/334 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı A.. R.. vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle davalı Akdeniz Üniversitesi harçtan muaf olduğundan hüküm yerinde harçtan sorumlu tutulması hatalı ise de; 08.09.2014 tarihli ek karar ile bu husus düzeltilmiş olduğundan bozma nedeni yapılmamasına göre davalı Üniversitenin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili, iş akdinin emeklilik nedeniyle son bulduğunu öne sürerek kıdem tazminatı alacağının tahsilini talep etmiştir. Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davalı şirkete yönelik davanın husumetten reddine, davalı Üniversiteye yönelik davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece Üniversite ile diğer davalı şirket arasında muvazaalı bir hizmet alım ilişkisi bulunduğu kabul edilmiştir. Muvazaalı bir hukuki muamele ile üçüncü kişinin ızrar edilmesi ona karşı bir haksız eylem niteliğindedir. Üçüncü kişiler muvazaa nedeniyle hakları halele uğratıldığı takdirde haksız fiil sorumluluğuna dayanarak muvazaalı hukuki işlemi yapan taraftan zararının tazminini isteyebilir. Haksız fiil işleyen kimse uygun illiyet bağı çerçevesine giren bütün zararlardan sorumludur. Ayrıca muvazaa sebebiyle akdin hükümsüzlüğünün ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması sayılan hallerde muvazaa ileri sürülemez. Ancak muvazalı hukuki muameleyi yapan tarafların muvazaayı birbirine karşı ileri sürmeleri mümkündür. Gerek asıl-alt işveren ilişkisi bulunması ve gerekse muvazaalı ilişki bulunması hallerinde üniversite dışında diğer davalının da 4857 sayılı Kanunun 2.maddesi doğrultusunda sorumluluğunun bulunduğu gözetilmeden sadece üniversite aleyhine hüküm kurulması hatalı olup bu durum kararı temyiz eden davalı Üniversitenin de hak alanını ilgilendirdiğinden bozma nedenidir. 3-4857 sayılı İş Kanununun 120'nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Yasanın 14'üncü maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde, kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır. O halde anılan hüküm uyarınca, fesih bildiriminde bulunulabilmesi için işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik, malullük ya da toptan ödemeye hak kazanmış olması şarttır. Bundan başka işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa bahsi geçen işlemler için başvurması ve bu yöndeki yazıyı işverene bildirmesi gerekir. Böylece işçinin yaşlılık, emeklilik, malullük ve toptan ödeme yönlerinden bağlı bulunduğu mevzuata göre hak kazanıp kazanmadığı denetlenmiş olur. Öte yandan işçinin, sosyal güvenlik anlamında bu hakkı kazanmasının ardından, ilgili kurum ya da sandığa başvurmaksızın kıdem tazminatı talebiyle işyerinden ayrılması ve bu yolla hakkın kötüye kullanılmasının önüne geçilmiş olur. İşçi tarafından bağlı bulunduğu kurum ya da sandıktan tahsise ya da tahsis yapılabileceğine dair yazının işverene bildirildiği anda işverenin kıdem tazminatı ödeme yükümü doğar. Faiz başlangıcında da bu tarih esas alınmalıdır. Mahkemece her ne kadar akdin feshi tarihinden itibaren kıdem tazminatına faiz işletilmesi hüküm altına alınmış ise de; davacı işçi tarafından bağlı bulunduğu kurum ya da sandıktan tahsise ya da tahsis yapılabileceğine dair yazının işverene bildirildiğine dair dosya içerisinde mevcut bir bilgi, belge bulunmadığı anlaşılmaktadır. Şu halde davalının emeklilik işleminden haberdar olmadığının kabulü gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden kıdem tazminatına dava tarihi yerine fesih tarihinden faiz işletilmesi hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, 12.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.