Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 146 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3543 - Esas Yıl 2012





Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraflarca istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1- Dava, resen abone yapılan davalıya dava tarihi itibariyle tahakkuk ettirilen atık su bedeli ve işlemiş yasal faizinden oluşan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş, kararı taraflar temyiz etmişlerdir. İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, bu yolla saptanan dava niteliği ile dosya kapsamında toplanıp değerlendirilen delillere, delillerin takdir ve tartışımına ilişkin hükümde gösterilen gerekçelere göre davalının tüm temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davacının temyizine gelince; Davacı dava dilekçesinde dava tarihi 22.01.2007 itibariyle alacaklarının abone borç dökümüne göre 142.575,34 TL olduğunu bildirerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 12.000 TL'sinin tahsilini istemiştir. Davacının istediği miktar içinde dava dilekçesine ekli "Abone Borç ödeme bilgileri dökümü" belgeye göre 01.01.1998 ve 12.12.2006 tarihleri arasındaki atık su bedelleri ile bunlara son ödeme tarihlerinden itibaren işletilen gecikme zammı da bulunmaktadır. Dava dilekçesi içeriğinde gecikme zammının dava tarihine kadar ki "işlemiş yasal faiz" olduğu açıklanmıştır. Mahkemece, hükme dayanarak bilirkişi raporunda hesaplanan atık su bedeline hükmedilmiş ve faizin 18.01.2007'den itibaren yürütülmesine karar verilmiştir. Ancak, alacağın 16.01.1998-12.12.2006 tarihleri arasındaki atık su bedeline ilişkin olduğu gözetildiğinde her bir dönem itibariyle hesaplanan atık su bedeline son ödeme tarihinden dava tarihine kadar işlemiş olan yasal faizinin de hesaplanması ve talep gözetilerek hüküm altına alınması gerekir. Mahkemenin bu yönü gözetmeden işlemiş yasal faizi hüküm altına almaması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3- Mahkemece istem kısmen kabul edildiği halde karar ve ilam harcı davacıya yükletilmiştir. Karar ve ilam harçları hüküm altına alınan miktar üzerinden ve aleyhine hüküm kurulmadan alınmalıdır. Somut olayda, karar ve ilam harcının istemi kısmen kabul edilen davacıya yükletilmesi HMK'nun ve Harçlar Kanunu'nun hükümlerine aykırı olup, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalının tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 17.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.