Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13943 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9055 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :İş MahkemesiTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:Davacı vekili 18.12.2014 tarihinde teknik servis elemanı ve tedarik sorumlusu olarak davalı işyerinde çalışmaya başlayan davacının iş sözleşmesinin ücretine gelen haciz yazısı gerekçe gösterilerek yılını doldurup kıdem tazminatına hak kazanmasına kısa bir süre kala sözlü feshedildiğini, savunmasının alınmadığını, yazılı fesih bildirimi bulunmadığını belirterek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine ve diğer kanuni hakların tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, 11.12.2015 tarihli cevap dilekçesinde davayı kabul ettiğini belirterek ön inceleme duruşmasından önce davayı kabul etmeleri nedeniyle vekalet ücretinin yarısı oranında belirlenmesini talep etmiştir. Sonrasında bila tarihli dilekçe vererek davacının işe davet ihtarına rağmen işe başlamadığını, işe devam etme niyetinde olmayıp tazminat alma peşinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davacı vekilinin mahkemenin 14.01.2016 tarihli ön inceleme duruşmasına mazeret dilekçesi gönderdiği, dosyanın duruşmasının 21.01.2016 tarihine ertelendiği ancak bu duruşmaya da mazeret verdiği, HMK 140/4 maddesi uyarınca ''Ön inceleme tek duruşmada tamamlanır. Zorunlu olan hâllerde bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü tayin edilir.'' hükmü uyarınca ön inceleme duruşmasının ikinci kez ertelenmesinin mümkün olmaması nedeni ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 139.maddesi hükmüne göre; Mahkeme, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden ve yukarıdaki maddelerde belirtilen incelemeyi tamamladıktan sonra, ön inceleme için bir duruşma günü tespit ederek taraflara bildirir. Çıkarılacak davetiyede, duruşma davetiyesine ve sonuçlarına ilişkin diğer hususlar yanında, taraflara sulh için gerekli hazırlığı yapmaları, duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda, gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği ve diğer tarafın, onun muvafakati olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceğini ayrıca ihtar eder. Yine 140.maddesi; Hâkim, ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için gerekli görürse tarafları dinler; daha sonra, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder. Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hâkim, tarafları sulhe (Ek ibare: 07/06/2012-6325 S.K./35.md) veya arabuluculuğa teşvik eder; bu konuda sonuç alınacağı kanaatine varırsa, bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü tayin eder. Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh (Ek ibare: 07/06/2012-6325 S.K./35.md) veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür. Ön inceleme tek duruşmada tamamlanır. Zorunlu olan hâllerde bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü tayin edilir. Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir hükmünü amirdir.Somut olayda mahkemenin tarafları ön inceleme duruşmasına davet etmiş olmasına karşın, 14.01.2016 günü yapılan ön inceleme duruşmasına davacı vekilinin mazeret sunduğu mahkemece mazeretinin kabul edilerek duruşmanın bir hafta sonrasına 21.01.2016 tarihine ertelendiği, bu sefer ise hem davacı hem de davalı vekilinin mesleki mazeret sunmalarına karşın mahkemece ön inceleme duruşmasının ikinci kez ertelenmesinin hukuken mümkün olmaması nedeni ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Dava dilekçesi davalı tarafa 07.12.2015 te tebliğ edilmiş ve davalı taraf 10.12.2015 tarihinde davayı kabul ettiğini belirtir cevap dilekçesi vermiştir. Feragat ve kabul davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup mahkemenin ve karşı tarafın kabulüne de gerek bulunmamaktadır. Ayrıca davalı taraf kabulü ile bağlı olup kabulden rücu edemez. Mahkeme davalının davayı kabul ettikten sonra yaptığı savunmayı da nazara alamaz. (Baki Kuru. Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı 22. Baskı 531. sayfa.)Oysaki mahkemece 6100 sayılı HMK 139, 140 ve 320. maddelerinin "daha önce karar verilemeyen hâllerde mahkeme, ilk duruşmada dava şartları ve ilk itirazlarla hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında tarafları dinler; daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder. Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hâkim, tarafları sulhe (Ek ibare: 07/06/2012-6325 S.K./35.md) veya arabuluculuğa teşvik eder. Tarafların sulh olup olmadıkları, sulh olmadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanağa yazılır; tutanağın altı hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür” düzenlemesi karşısında usulün emredici hükümlerine aykırı olarak davalı tarafın davayı kabul ettiğine dair cevap dilekçesi hakkında bir değerlendirme yapılmaksızın yazılı gerekçe ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi yerinde değildir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29.06.2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Borçlunun adi ortaklık payının haczi mümkün olmayıp ancak semerelere ve tasfiye payına haciz konulabilir MAHKEMESİ : İstanbul 9.İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/05/2013NUMARASI : 2013/274 E-2013/479 K.Taraflar arasındaki “icra memuru işleminin kanun yolu ile iptali isteminden" dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesi'nce şikayetin reddine dair verilen 17.07.2012 gün ve 2012/686 Esastan verilmiş bir ret kararı olduğundan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince nisbi vekalet ücreti verilmelidir (...Davacı vekili, 24.12.2008 tarihli sözleşme ile davalının T. Markası altında bayilik faaliyetinin gerçekleştirdiğini, davalıya ait taşınmaz üze-rinde 2021 yılına kadar lehlerine intifa hakkı verildiğini ve intifa bedelinin peşin olarak ödendiğini, Rekabet Kurulunun bayilik sözleşmelerini 5 yıl il İhalenin feshi talebinin reddine ilişkin kararlar kesinleşmeden icra takibine konu yapılamaz. Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?