Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13838 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18315 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Antalya 5. İş MahkemesiTarihi : 07/03/2013Numarası : 2012/99-2013/92 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı-karşı davacı aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı işyerinde tır şoförü olarak çalıştığını iş sözleşmesinin feshedilmesi üzerine işçilik alacaklarının tahsili için icra takibi yaptığını , itiraz üzerine takibin durduğunu bu nedenle haksız itirazın iptalini talep etmiştir. Birleşen dava dosyasın da ise, 5000 Euro bedelli senetin teminat senedi olması nedeniyle bu senetten borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davacının devamsızlık yaptığını ve iş akdinin bu nedenle haklı olarak feshedildiğini beyan etmiştir. Karşı davada ise, davacının kendisine teslim edilen ve yurtdışı seferinde göstermesi gereken belgeleri teslim etmemesi nedeniyle 1313 Euro bu zararın tahsili talep edilmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacının açmış olduğu itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, birleşen menfi tespit dosyasının kabulüne, karşı davanın da kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında teminat senedine ilişkin olarak ihtilaf bulunmaktadır. Kural olarak senet sebepten mücerrettir. Ticaret Hukuku hükümlerine dayalı senetlerin, teminat kaydı içerdiğine, poliçe, bono veya çek olsun vasfını kaybettiği, geçerli olmadığı bilinmektedir. İşçi ve işverenin taraf oldukları iş ilişkisinde başlangıçta işe girerken, bazı iş kollarında işverenin teminat amacı ile bu tür senetler aldığı uygulama ile anlaşılmaktadır. Kuşkusuz bu durumun kanıtlanması halinde bu şekilde alınan senet, teminat senedi niteliğinde sayılmalıdır. Diğer taraftan, İş Hukuku, işçi ve işveren ilişkisinde, işverenin sosyal ve ekonomik bakımdan güçlü olması, işçinin korunması ve işçi lehine yorum ilkeleri dikkate alınarak sözleşme hukuku alanında ayrılmış ve farklı kurallar getirerek gelişmiştir. Bu nedenle iş hukukunda, düzenlenen belgelere karşı işçi lehine tanık dinletilmesi yoluna gidilmektedir. İşçiden, teminat olarak alınan senet sebebiyle işçinin borcu, işverene verdiği zarar miktarı ile sınırlıdır. Zararı işveren ispatlamalıdır. Teminat niteliğinde alınan bu senetler işverenin işverenin zararını kanıtlamadığı sürece geçersiz sayılmalıdır. Somut olayda, mahkemece davacının birleşen menfi tespit davasının ve karşı dava olan 1313 Euro zarar tazmin davasının kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece, karşı davada davacının 1313 Euro zarardan sorumlu olduğuna karar verilmiş ve ayrıca menfi tespit davasında ise teminat senedi olan 5000 Euroluk miktarında tamamından davacının sorumlu olmadığına karar verilmiştir. Hem 1313 Euroluk zarar tazmin davasını kabul edip, hem de bu miktarı mahsup etmeden 5000 Euroluk menfi tespit davasının da kabulü hatalı olmuştur. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken, 1313 Euroluk miktarın kabul edilmiş olması nedeniyle, bu miktarın mahsup edilmesi suretiyle menfi tespit davasının kalan miktar üzerinden kabulüdür. Mahkemece bu husus yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı-karşı davacıya iadesine, 19/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.