Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmiş ve isteğin kanuni süresinde olduğu anlaşılmış ise de hüküm tarihinde taşınmazın değeri kanunda mürafaa için öngörülen 14.510 TL geçmediği anlaşıldığından duruşma isteminin reddine, dosyanın evrak üzerinde incelenmesine karar verildi. Gereği görüşüldü; Kadastro sırasında dava konusu 117 ada 3 parsel sayılı 1.905,86 m2 yüzölçümündeki taşınmaz davalı M... C..., 117 ada 4 parsel sayılı 1.561,60 m2 yüzölçümündeki taşınmaz davalı A... Y..., 117 ada 5 parsel sayılı 1.479,47 m2 yüzölçümündeki taşınmaz davalı T... C..., 117 ada 6 parsel sayılı 1.345,60 m2 yüzölçümündeki taşınmaz davalı M... C... adına miras yolu ile gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tespit edilmiştir. Davacı C... R... Ö... miras yolu ile gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış, yargılama sırasında dava konusu taşınmazların ortak miras bırakan İ.. B.. mirasçıları adına tapuya tescili isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın reddine, dava konusu taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı C... R... Ö... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava konusu 117 ada 3, 4, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların ortak miras bırakan İ.. B..'den kaldığı, mirasçıları arasında yöntemine uygun şekilde yapılan paylaşma sonucu davalı tarafın miras bırakanı M... C...'e, M... C...'den oğlu A...'ye, A...'den de davalı tarafa düştüğü gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı taraf dava konusu taşınmazların ortak miras bırakan İ.. B..'den kaldığını, paylaşmanın yapılmadığını öne sürerek taşınmazların ortak miras bırakan İ.. B.. mirasçıları adına miras payları oranında tapuya tescili istemiyle dava açtığı halde mahkemece İ.. B..'nin aile nüfus kayıt örneği getirtilip mirasçıları belirlenmemiş, İ.. B..'nin mirasçıları arasında yöntemine uygun bir şekilde paylaşmanın yapılıp yapılmadığı, paylaşma yapılmış ise hangi mirasçıya neresinin düştüğü tespit edilmemiştir. Kural olarak ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra, mirasçıları arasında yöntemine uygun bir paylaşmanın varlığından söz edilebilmesi için, miras bırakanın ölüm gününden sonra, tüm mirasçılarının, bir araya gelerek terekeyi kendi aralarında pay etmeleri, her bir mirasçının, kendi payına düşeni aldıktan sonra terekedeki diğer miras haklarından vazgeçmesi koşuluna bağlıdır. Saptanan dava niteliği ile az yukarıda vurgulanan hukuksal olgularda dikkate alındığında, yerel mahkemece yapılan araştırma ve soruşturma hüküm vermeye yeterli değildir. Hükme dayanak yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık sözleri, olaylara dayanmayan soyut nitelikte gerekçesiz sözlerden ibaret olduğundan bu beyanların denetlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. O halde, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, öncelikle ortak miras bırakanın terekesine dahil dava dışı başka taşınmaz mallar bulunup bulunmadığı araştırılmalı, varsa sözü edilen taşınmazların kadastro tespit tutanakları ve dayanakları belgeler, davalı iseler dava dosyaları da getirtilmeli, bundan başka ortak miras bırakanın terekesine dahil menkul mallar varsa menkul malların niteliği, adedi ve değerleri belirlenmeli, daha sonra yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi tarafların aynı yöntemle gösterecekleri tanıklar ile tespit tutanağı bilirkişilerinin tümü hazır olduğu halde, taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra, mirasçıları arasında az yukarıda açıklanan hukuksal olgulara göre yöntemine uygun bir paylaşma yapılıp, yapılmadığı, yapılmış ise dava konusu taşınmazların hangi mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet ettiği yolunda yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, diğer mirasçı yada mirasçıların, miras payına karşılık kendilerine terekeden ne verildiği duraksamasız belirlenmeli, bu konularda da yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrıntılı bilgi alınmalı, tespit tutanağı bilirkişilerinin anlatımları ile tutanak bilirkişilerinin beyanları çeliştiği takdirde tutanak bilirkişilerinin tümü taşınmazlar başında ayrı ayrı dinlenerek çelişki giderilmeli, mirasçılar arasında, aynı nitelikte kadastro mahkemesinde görülmekte olan dava ya da davalar varsa, usulün 45 ve onu izleyen maddeleri hükmü uyarınca davalar arasında, fiili ve hukuki irtibatın varlığı, davalardan biri hakkında verilecek hükmün, aynı nitelikteki diğer davanın sonucunu etkileyeceği gözönüne alınarak dava dosyalarının, birleştirileceği düşünülmeli, sonuçlanan ve kesin hükme bağlanan, davalar varsa, deliller değerlendirilirken, sözü edilen taşınmazlarla ilgili olarak, yerel mahkemesinden verilen ve kesinleşen hükümler de göz önüne alınmalı, özellikle, sözü edilen taşınmaz ya da taşınmazların, tespit tutanakları içeriğinde, paylaşma olgusuna, yer verilip, verilmediği yönü üzerinde durulmalı, uyuşmazlığın niteliğine göre, deliller değerlendirilirken paylaşmada her bir mirasçıya eşit yüzölçümde ve eşit verimlilikte taşınmaz, ya da ekonomik yönden aynı parasal değerde menkul mal, isabet etmesinin paylaşmanın koşulu olmadığı, gözönünde tutulmalı, bir ya da bir bölüm mirasçıya miras payına karşılık menkul mal verilmiş ise niteliği ve adedi belirlenmeli, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller bu çerçevede değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece bu olgular gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı C... R... Ö...'in temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 82,80 TL harcın istek halinde davacı C... R... Ö...'e iadesine, 09.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.