Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13652 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2341 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi(İş Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Davacı, asıl işveren davalı ... için alt işverenler nezdinde 01.02.2006- 30.09.2006 tarihleri arasında zabıta ve bu tarihten sonra ise basketbol antrenörü olarak çalıştığını, diğer davalı şirketin en son çalıştığı alt işveren olduğunu, iş akdinin davalılar tarafından haksız olarak ve işçilik alacakları ödenmeden feshedildiğini iddia ederek bazı işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalı ..., kendilerinin ihale makamı olduğunu, davacı ile aralarında iş ilişkisi olmadığını ve davacının işçilik alacaklarından diğer davalının sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davalılar arasındaki hukuki ilişkinin belirlenmesi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, birden fazla davalı olmasına rağmen gerekçede davalılar arasındaki hukuki ilişki belirlenip ayrıştırılmadan ve yine hükümde de tek davalı varmış gibi "davalıdan alınarak davacıya verilmesi" şeklinde hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir.3- Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma ücretlerinin hesaplanması konusunda taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 47 nci maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücretin ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde ise, resmi ve dini bayram günleriyle yılbaşı gününün genel tatil günleri olduğu açıklanmıştır. Buna göre; genel tatil günleri, 1 Ocak, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos günleri ile Arife günü saat 13.00’da başlanan üçbuçuk günlük Ramazan Bayramı ve Arife günü saat 13.00’de başlayan dörtbuçuk günlük Kurban Bayramı günlerinden oluşur. Ulusal bayram günü 28 Ekim saat 13.00 ten itibaren başlayan 29 Ekim günü de devam eden birbuçuk gündür. 2429 sayılı Yasanın, 5892 sayılı Yasayla değişik 2 nci maddesi uyarınca da, 1 Mayıs genel tatil günüdür. İşçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesiyle kararlaştırabilir Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.İmzalı ücret bordrolarından, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıt taşımaması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yapıldığını yazılı delille kanıtlaması imkân dahilindedir. Dairemizce, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde, hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Ancak, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Somut olayda, bilirkişi davacının ulusal bayram ve genel tatil ücretini 476,00 TL olarak hesap etmiş davacı da bu miktar üzerinden davasını ıslah etmiştir. Mahkeme bilirkişi raporuna itibar ettiğini ve % 30 hakkaniyet indirimi yaptığını belirtmiş ama bu miktarın % 30 indirimli hali 333.20 TL olmasına karşın mahkemenin nereden bulunduğu belli olmayan 315,00 TL'ye hükmetmesi hatalı olmuştur.4- Hükmedilen alacakların net ya da brüt olduğunun kararda gösterilmemesi infazda tereddüte yol açacağından bozma nedenidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 16/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.