Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekillerince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, davalılardan asıl işveren ... için alt işveren diğer davalı ... nezdinde temizlik işçisi olarak çalışmakta iken 31/07/2014 tarihinde hiçbir gerekçe gösterilmeden ve haklı neden olmadan iş akdinin sona erdirildiğini iddia ederek bazı işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalı ... davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, dava konusu alacakların belirli olması nedeniyle belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, davacının işçilik alacaklarından Ceyhan Belediye Başkanlığının sorumlu olduğunu, 6360 sayılı Yasa'nın 7. maddesi uyarınca Büyükşehir Belediyesinin yetki alanındaki mahalleleri ilçe merkezine bağlayan yollar, meydan, bulvar, cadde ve ana yolları yapmak, yaptırmak, bakım ve onarımı ile bu yolların temizliği işinin Büyükşehir Belediye Başkanlığına geçtiğini, davacının da ara vermeden ... ihaleyi kazanan dava dışı alt işverende aynı işte çalışmaya devam ettiğini, iş sözleşmesi sona ermediğinden kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretine hak kazanamayacağını, diğer taleplerinin de haklı olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı ..., davacının kendi işçileri olmadığını ve diğer davalı şirkette çalıştığını, davacının belediye nezdinde doğmuş ve doğacak herhangi bir hak ve alacağının olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi olduğu tespit edilmiş ve davacının iş akdinin davalılarca haklı neden olmadan feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında, davacının iş sözleşmesinin sona erip ermediği, buna bağlı olarak ta davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağına hak kazanıp kazanmayacağı konularında uyuşmazlık bulunmaktadır. İş sözleşmesinin devri işyeri devrinden farklı olarak İş Kanununda açıkça düzenlenmemiştir. Ancak 1475 sayılı İş Kanununun yürürlükte olan kıdem tazminatını düzenleyen 14. maddesinde işçinin başka bir işyerine nakli halinde kıdem tazminatının toplam süre üzerinden hesaplanması gerektiğini düzenlemiştir. İş sözleşmesinin devri, işçi, işveren ve iş sözleşmesini devralan işveren arasında gerçekleşen, işçinin bundan sonra devralan işverene hizmet vermesini öngören ve geçici iş ilişkisi kapsamında olmayan üçlü ilişkiyi ifade eder. Devir niteliği itibariyle bir fesih değildir. İş sözleşmesinin devrinde, işçinin, devreden işverenle olan iş sözleşmesinden veya işyeri uygulamasından doğan hakları ve borçları devralan işverene geçer. İşçi hizmet akdi devrini kabul etmek zorunda değildir. İşçi devri kabul etmediğinde sözleşmenin feshi işverenin haksız feshi niteliğinde olacaktır. Hizmet akdi devri halinde kural olarak ortada bir fesih bulunmadığından feshe bağlı hakların istenmesi de mümkün değildir. İşyeri devrindeki sorumluluk esasları burada da geçerlidir. Buna göre devreden sonraki dönemden sorumlu tutulamazken sorumluluğu devir tarihindeki süre ve ücretle sınırlıdır. Devralan ise tüm dönem üzerinden sorumludur. Somut olayda, davacı iş sözleşmesinin 31.07.2014 tarihinde davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağı taleplerinde bulunmuştur. Davalılar iş sözleşmesinin feshedilmediğini davacının ... çalışmaya devam ettiğini savunmuşlardır. Gerçekten dosya içeriği ve özellikle ... kayıtlarından davacının davalı ...'de çalışırken 6360 sayılı Yasa gereği bir kısım işlerin Büyükşehir Belediyesine devredilmesi üzerine ... alt işvereni ...-... iş ortaklığı nezdinde kesintisiz çalışmaya devam ettiği anlaşılmaktadır. Burada işyeri devrinden bahsedilemese de iş sözleşmesinin devri olduğu açıktır. İş sözleşmesi sona ermediğine göre davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağı taleplerinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 16/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.