Mahkemesi : Adana 6. İş MahkemesiTarihi : 08/01/2015Numarası : 2012/1124-2015/15 Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün, süresi içinde davalılarca temyiz edilip incelemenin Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davalı E.. A.. vekili Av.H...A...tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 07.07.2015 günü belirlenen saatte temyiz eden davalı E.. A.. vekili Av.H... A...ve davalı A.. T... vekili Av.S... B... ile karşı taraftan davacı Ö.. D.. vekili Av.B.. S...Y... geldi. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü: 1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2.Davacı vekili, 20.02.2007-01.10.2012 tarihleri arasında çalıştığını, emekli olarak işten ayrıldığını iddia ederek kıdem tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin, ücret, asgari geçim indirimi, genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda Mahkemece davacı tanıkları beyanları doğrultusunda fazla çalışma alacağı kabul edilmiş ise de tanık Ersin dışında kalan diğer tanıklar başka şehirlerde çalışmakta oldukları gibi davalı da vardır. Bu nedenle hükme esas alınmaları yerinde değildir. Davacı tanığı Ersin’in beyanları doğrultusunda davacının haftanın 6 günü 08:30-20:30 saatleri arasında çalıştığı kabul edilebilirse de, davacı tanığının 2010-2012 yılları arasında çalıştığı anlaşıldığından, davacının sadece bu dönem açısından fazla çalışma alacağını ispatladığı dikkate alınmadan zamanaşımı itirazı doğrultusunda 2007 den itibaren fazla çalışma alacaklarının kabulü hatalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendini vekille temsil ettiren davalılar yararına, takdir olunan 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan'dan alınıp davalılara verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 07/07/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.