Mahkemesi :İş Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, iş sözleşmesinin haklı neden olmadan işverence fesih edildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatı ile ücret ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davacının açtığı işe iade davasında işe iade isteğinin reddedilip, temyiz edilmeden kesinleştiğini; ayrıca açtığı manevi tazminat davasının da reddedilip Dairemizin ilamı ile onandığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, ... getirtilen kayıtların incelenmesinde, davacının doktor olarak çalıştığı ...'de yönetim kurulu üyesi sıfatı ile görev yaptığı, sözleşme tarihlerinde şirketi temsil ve ilzama ait yetkileri bulunduğu, işçi ve işveren sıfatının aynı kişide birleşemeyeceği, bu nedenle taraflar arasında iş sözleşmesinin varlığından söz edilemeyeceğinden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davanın görevli mahkemede açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır. Somut olayda, ... getirtilen kayıtlardan davacının davalı şirkette 2009 ve 2010 yıllarında yönetim kurulu üyesi ve yetkili olarak bulunduğu, ancak hiçbir zaman şirket ortaklarından olmadığı; dosya içindeki belgelerden ise davalı yanında 2007 yılından itibaren iş sözleşmesi ile doktor olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacının davalı hakkında açtığı iş hukukundan kaynaklanan davalar da iş mahkemelerinde görülüp sonuca bağlanmıştır. Bu durumda İş Mahkemesinin görevli olduğu açık olup mahkemece esastan karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi isabetsizdir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.