Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1340 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17610 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Artvin Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla) Tarihi : 05/04/2013 Numarası : 2012/114-2013/188 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, iş akdinin çalıştığı kurumun özelleştirmesi nedeniyle feshedildiğini, tazminatlarının banka hesabına yatırıldığını, ancak ödemelerin neye göre hesaplandığının bildirilmediğini, alacaklarının eksik ödendiğini ileri sürerek fark kıdem, fark ihbar tazminatı, yıllık izin, ikramiye alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı, davacının alacaklarının tam ve eksiksiz olarak ödendiğini, davacının ibraname ile davalıyı ibra ettiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı tarafından imzalanan tarihsiz ibranamede alacaklar ayrı ayrı gösterilmeden 20.390,28 TL ödendiğinin belirtildiği, ibranamedeki imzanın davacı tarafça inkar edilmediği, ibraname yanında ödenen tutarlara ilişkin olarak davacının imzasının olmadığı izin ücreti, ihbar ve kıdem tazminatı, ikramiye bordrosunun bulunduğu, bu ibranamenin makbuz olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu durumda bakiye alacakların istenebileceği, sözleşmenin davalı işveren tarafından feshedildiği gerekçesiyle isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesinde 2010 yılından kalan 12 gün ve 2011 yılında hak ettiği 24 gün yıllık izninin bulunduğunu iddia ederek yıllık izin ücreti alacağı talebinde bulunmuştur. Davacının bu iddiası daha önceki yıllara ait yıllık izinlerini kullandığını ikrar anlamına gelir. Böyle olunca fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğundan bahisle bilirkişinin yapmış olduğu hesaplama ve ıslaha değer verilerek fazla yıllık izin ücreti alacağının tahsiline karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 30.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.