Mahkemesi : Alanya İş MahkemesiTarihi : 24/06/2014Numarası : 2012/366-2014/431 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacı, davalı işyerinde 23/05/2008 -07/06/2012 tarihleri arasında şef garson olarak çalıştığını, iş akdinin kendisi tarafından bazı işçilik alacaklarının ödenmediği gerekçesi ile feshedildiğini bildirerek kıdem tazminatı ile fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı işçinin fazla çalışma ve genel tatil ücretlerinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Ulusal bayram ve genel tatil çalışmasının ispatı hakkında da aynı kurallar geçerlidir. Somut olayda davacının fazla mesai ve genel tatil ücreti hesaplanırken, tanık beyanları esas alınmış ve bordrolarda tahakkuk olan ayların dışlandığı bildirilmiştir. Fakat dosyada bulunan imzalı bordrolar incelendiğinde hükme esas alınan 04.12.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda fazla mesai ve genel tatil ücreti tahakkuku bulunmadığını bildirdiği bazı aylarda (örneğin 2011 yılı Ağustos, Eylül, Ekim ayları) bu alacaklarla ilgili tahakkuk yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle bilirkişi raporu hatalıdır. Yapılacak iş dosyada bulunan bordroların tam bir dökümü yapılarak fazla mesai ve genel tatil ücreti tahakkuku olanlar belirlenerek, bu bordroların ait olduğu aylar hesaplamalarda dışlanmalıdır. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmayıp bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 01.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.