Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13343 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19756 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)Dava Türü : Alacak Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili, davacının davalı Belediyede 02/01/1985-13/06/2008 tarihleri arasında işçi olarak çalıştığını, 2008 yılında emekli olduğunu, kıdem tazminatı alacağının talep edilmesine rağmen taksitler haline bir kısmının davacıya ödendiğini, geriye kalan kısmının ise ödenmediğini savunarak bakiye kıdem tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının davalı Belediye tarafından yaptırılan toplu konutlardan bağımsız bölüm almak için başvuru yaptığını,ihale neticesinde imzalanan sözleşme ile davalıya bir adet konut niteliğinde bağımsız bölümünün 48.000,00 TL bedel ile satışının gerçekleştirildiğini, davalının konutun bedelini ödemediğini, bu miktarın davacının kıdem tazminatı alacağından mahsup edilerek kalan kısmın davacının banka hesabına ödendiğini, bu şekilde davacının alacağının kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davacının kıdem tazminatı alacağı bakiye kısmı 36.969,62 TL olarak tespit edilmiş, davalının ödenmeyen konut bedelinin mahsubu iddiası “Tapu Müdürlüğünden celbedilen kayıtlarda satış bedelinin nakten ve peşinen alındığı anlaşılmıştır. Kaldı ki davalı tarafça konut bedelinin ödenmediğine ya da davacı tarafça mahsubun kabul edildiğine dair ispata yarar belge dosyaya sunulmamıştır.” denilerek reddedilmiş ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında uyuşmazlık, kıdem tazminatı alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan 13/06/2014 havale tarihli bilirkişi raporuna göre davacının kıdem tazminatının net 40.346,84 TL olarak hesaplandığı, davalı vekilince ibraz edilen ödeme belgelerinden davacının imzasını bulunan toplam 3.377,22 TL’lik miktarın mahsup edilerek davacının 36.969,62 TL net kıdem tazminatı alacağının bulunduğu, Davalı Belediye tarafından davacının kıdem tazminatı alacağından konut alımına ilişkin 19/03/2009 tarihli Muhasebe İşlem Fişinde davacının imzasını taşımadığı gerekçesiyle 48.000,00 TL tutarın mahsup edilmediği, mahkemenin de aynı gerekçe ile davalının mahsup itirazının reddine karar verdiği anlaşılmaktadır. Dosyaya sunulan 19/03/2009 tarihli Muhasebe İşlem Fişi resmi belge niteliğinde olup, bu belge ile davacının kıdem tazminatı alacağının, konut bedeli mahsup edilmek suretiyle ödendiğinden ve bu şekilde davacının alacağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozma nedenidir. O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 30/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.