Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13335 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19958 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : İş MahkemesiDava Türü : İstirdat Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1)Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2)Davacı, işe girerken imzaladığı sözleşme eki taahhütnamedeki cezai şart düzenlemesinin geçersiz olduğunu bu nedenle kendisinden haksız şekilde tahsil edilen 10.410,00 TL cezai şartın ödeme tarihinden itibaren taahhütnamede belirtilen aylık %5 oranında hesaplanacak mevduat faizi ile birlikte davalılardan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, dava konusu sözleşmenin asgari süreli olduğunu, sözleşme eki taahhütname geçerli olduğunu ve kararlaştırılan cezai şartın karşılıklılık ve denklik ilkelerine uygun olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, cezai şartın düzenlenebilmesi için iş sözleşmesinin belirli süreli olması gerektiği, işin niteliği gereği iş sözleşmesinin belirli süreli kabul edilmesinin mümkün olamayacağı, yapılan sözleşmeye göre akdin feshini düzenleyen İş Kanunu'nun 25. maddesi yönünden işverene böyle bir hak verirken, bu yasal düzenlemenin karşılığı olan aynı yasanın 24. maddesi uyarınca cezai şartta işçi lehine bir düzenleme yapılmadığını, bu nedenle taraflar arasında yapılan sözleşmede eşitliğin sağlanmadığını kabul ederek, cezai şart olarak davacıdan tahsil edilen 10.410,00 TL'nin Türk Borçlar Kanunu 120/2. fıkrası atfıyla yıllık %18 faiziyle birlikte davalılardan istirdadına karar verilmiştir. Taraflar arasında taahhütname gereği davacı tarafından ödenen cezai şart alacağının istirdadının mümkün olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Dairemizin ve Yargıtay İş Hukuku Dairelerinin son kararlarında asgari süreli belirsiz süreli iş sözleşmelerinde cezai şart karşılıklı olarak kararlaştırılmak kaydı ile geçerli olduğuna dair görüş yerleşmiştir. Taraflar arasında yapılan 25/09/2008 tarihli hizmet sözleşmesinin eki olarak düzenlenen 11/06/2009 tarihli taahhütnamede, “İşçi, aday personel olarak çalıştığı süre ile Personel Yönetmeliğinde belirtilen ve adaylıkta geçen süre sonunda açılan daimi kadro sınavını başarması halinde asıl kadroya tayin edildiği bu kadroda 24 ay tam olarak dolmadan istifa etmesi veya hizmet sözleşmesi İş Kanunu'nun işverenin bildirimsiz feshini düzenleyen 25/II. maddesi gereği feshi halinde, fesih tarihindeki giydirilmiş aylık brüt ücretin 5 katı tutarında tazminatı, ayrılma veya fesih tarihinden, ödemenin yapıldığı tarihe kadar geçecek süre için aylık %5 oranında hesaplanacak faizi ile birlikte ve çalıştığı süre ile orantılı yapılmaksızın, itirazsız ödemeyi, gayri kabili rücu beyan ve taahhüt eder. Aynı şekilde (...) Genel Müdürlükçe, yukarıda belirtilen süreden önce her ne suretle olursa olsun 24 ay tam olarak dolmadan, İş Kanunu’nun 25/II maddesindeki şartlardan herhangi birisinin gerçekleşmesi hali müstesna olmak üzere çalışanın hizmet akdinin feshedilmesi durumunda, Genel Müdürlük aynı şekilde hesaplanacak meblağı çalışana ödemeyi beyan ve taahhüt eder.” hükümlerinin bulunduğu, bu hükümler ile cezai şartta karşılıklılık ilkesinin ihlal edilmediği görülmektedir. Mahkemece davacının ödemiş olduğu cezai şartın istirdadına karar verilmiş ise de davacının taahhüt edip çalışmadığı süre ile orantılanarak davalının kısmen cezai şart alacağına hak kazandığı kabul edilmeli ve yine davacının çalıştığı ve taahhüt ettiği süre orantılanarak Türk Borçlar Kanunu 182. maddesi son fıkrasında düzenlenen indirim yapılarak istirdada karar verilmelidir. Ayrıca istirdadına karar verilen miktara da davanın istirdat davası olduğu göz önünde bulundurularak yasal faiz uygulanması gerekirken, uygulama yeri bulunmayan Türk Borçlar Kanunu 120/2. maddesinin uygulanması hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 30/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.