Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13283 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20408 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : İş MahkemesiDava Türü : Alacak(İtirazın İptali) Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün süresi içinde taraflarca temyiz edilip incelemenin Yargıtayca duruşmalı olarak yapılması davalılar ... vekili Av...tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 30.06.2015 günü belirlenen saatte temyiz eden davalılar .... vekili Av.... ile davacı .... vekili Av... geldi. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü: 1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalıların ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2.Davacı vekili, 09/09/2005 tarihli zorunlu hizmet sözleşmesinde taraflardan davacının; davalı ..’nin ..nde göreceği eğitim ücretini ödemeyi, davalının ise mezun olduktan sonra gördüğü öğrenim süresi kadar müvekkili üniversitesinin Türkiye genelinde faaliyet gösteren sağlık kuruluşlarında sözleşmede öngörülen şartlarla çalışmayı kabul ve taahhüt ettiğini, davalının 08/07/2010 da çalışmaya başladığını, 9.maddede davalının sözleşmeyle taahhüt ettiği mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmediğini, iş akdini 08/02/2011 tarihli ihtarname ile feshettiğini iddia ederek eğitim gideri alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar gece 7,5 saati aşan çalışma yapılması ve evlilik nedenleriyle iş sözleşmesini haklı olarak feshettiklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece davalının henüz sözleşmenin yedinci ayında evlilik nedeniyle çalışma saatlerinin aşırı olması nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, öncelikle ispat açısından noter aracılığı ile ihtarname göndererek evlilik sonrası çalışma şartlarının düzeltilmesini, mevcut şekliyle çalışmanın kendisi için çok zor olduğunu, gece çalışmalarının en fazla 7,5 saatle sınırlı olması gerektiğini, aksi halde cezai şarta ilişkin hüküm olsa da iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedileceğini bildirmediğini, evlilik nedeniyle feshin M.K.2.maddesinde anlamı bulunan dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacağını, hakkaniyet kurallarına riayet edilmediğinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 120 nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde evlilik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanabilecek şekilde feshedebileceği hükme bağlanmıştır. Kadın işçinin evlilik sebebiyle fesih hakkı, evlilik tarihinden itibaren başlar. Bu hak, sadece kadın eşe tanınmış olup, resmi evlilik işleminin tamamlanmasından itibaren bir yıl içinde kullanılmalıdır. Somut olayda, davalı işçinin gece 7,5 saati aşan çalışma yaptığı ve evlilikten itibaren 1 yıl içerisinde iş sözleşmesini feshettiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece davalı işçinin yasal çalışma saatlerinin üzerinde çalıştırılmasına itiraz etmediği, fesihten önce yasal şartların uygulanmasını talep etmesi uyulmadığı taktirde sözleşmeyi feshedeceğini bildirmesi gerektiği kabul edilmiş ise de, gece çalışmasının 7,5 saati aşamayacağına ilişkin 4857 Sayılı İş Kanunu 69.maddesi hükmü açık olup işçinin yasaya aykırı şekilde çalışma saatlerinin üzerinde çalıştırılması halinde önceden uyarı yapmadan derhal fesih hakkı vardır. Aynı şekilde evlilik nedeniyle fesih de işçiye haklı fesih imkanı vermekte olup evlilik nedeniyle feshin dürüstlük kuralına aykırı olduğunun kabulü de yerinde değildir. Davalı işçinin iş sözleşmesini haklı feshettiği, sözleşme gereği haksız fesih halinde eğitim giderlerinin ödenmesi gerekeceği dikkate alınmayarak davanın reddi yerine kabulü hatalı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına takdir olunan 1100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 30/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.