Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13244 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23664 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : İş MahkemesiDava Türü : Yetki Tespitine İtiraz Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı vekili, müvekkil şirketin %63,41 hissesi ..'ne, geri kalan ...'nin kurduğu şirketlere ait bir şirket olduğunu, ...'nden ihalelerle aldığı işlerde işçi çalıştırdığını, ayrıca doğrudan davacı şirkete bağlı 512 genel müdürlük personeli bulunduğunu,10.09.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasanın 13.maddesi ve bu yasa maddesine dayanılarak çıkarılan Yönetmelik ile 4734 sayılı Yasanın 62/1-e bendi kapsamında giren kamu kurum ve kuruşlarından ihale ile iş alan alt işverenlerin taraf olduğu toplu iş sözleşmelerinden kaynaklanan farkların asıl işveren tarafından ödenmesinin öngörüldüğünü, ancak bunun için yönetmelik hükümleri dikkate alındığında her bir ihale ile alınan işin ayrı bir iş yeri kabul edilerek her işyeri için ayrı ayrı TİS yapma yetkisi verilmesi gerektiğini, davacı şirketin de bu imkandan yararlanmak istediğini, Bakanlık ile görüşüldüğünü, Bakanlığın Sendikaya işletme düzeyinde TİS yetkisi verildiğini, bundan sonra Sendikanın talebi olmadan işlem yapılamayacağının belirtildiğini, bunun üzerine Sendika ile temasa geçildiğini, sendikanın bunun mümkün olduğunu ancak yönetim kurulu kararı gerektiğini bildirdiğini, şimdiye kadar Sendika tarafından cevap verilmediğini, yetki tespitine itiraz davalarının 6 iş günlük süre içinde açılmasının zorunlu olması nedeni ile bu davanın açıldığını, işyeri düzeyinde TİS yapılmaması halinde davacı şirketin TİS farklarını belediyeden almasının mümkün olamayacağını, bunun da şirketin çok büyük zarar görmesine neden olacağını, ayrıca Sayıştay denetimine tabi olması nedeni ile sorumluluk doğabileceğini belirterek Bakanlığın Sendikaya işyeri düzeyinde TİS yapma yetkisi vermesi gerekirken, işletme düzeyinde yetki vermesinin hatalı olduğunu belirterek işletme düzeyinde TİS yapma yetkisinin iptalini talep etmiştir. Davalı Sendika vekili, davacının sözünü ettiği 6552 sayılı Yasa'nın 13.maddesi ile getirilen hükmün örgütlenme zorluğu olan işyerleri için istisnai nitelikte bir düzenleme olduğunu, davada sözü edilen 6552 sayılı Yasanın 13. maddesinin gerekçesinde anayasal sendikal özgürlük ve toplu pazarlık hakkına dikkat çekildiğini, yetki başvurusunun dava dilekçesinde sözü edilen yönetmelikten önce olduğunu, yetki tespitine itiraz neden ve koşullarının 6356 sayılı Yasa'nın 43 üncü maddesinde sayıldığını, tüm bu koşulların oluşmadığına ilişkin herhangi bir itiraz, ifade yer olmadığını, kaldı ki davacının itirazına ilişkin somut delilleri dava dilekçesine eklemediğini, yasaya uygun bir yetki itirazı olmadığını, bu nedenle davanın hemen reddi gerektiğini, öte yandan Anayasa, Uluslar arası Sözleşmeler ve 6356 sayılı Yasa ile sendika ve örgütlenme, toplu pazarlık hakkının teminat altına alındığını, işletme düzeyindeki işyerleri için işletme düzeyinde tek bir TİS yapılması gerektiğini, bunun emredici bir düzenleme olduğunu, yönetmelik ile bu yasal, anayasal düzenlemelerin ve teminatların bertaraf edilmesinin mümkün olmadığını, davacı şirketin zarar etme ihtimalinin yasanın aradığı manada bir itiraz nedeni olmadığını, işyeri düzeyinde TİS yapılması halinde ihaleler kapsamında olmayan genel müdürlük bünyesinde çalışan 512 işçinin TİS kapsamı dışında kalacağını beyanla davanın reddini istemiştir. Davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili, yasa hükümleri gereğince Bakanlıkça yetki tespit işlemlerinin işveren tarafından yapılan Sosyal Güvenlik Kurumu tescil bilgilerine göre yapıldığını, kayıtların incelenmesinde diğer davalı Genel-İş Sendikası tarafından davacı .... adlı işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için 06/01/2015 tarihinde yapılan tespit başvurusunda bulunulması üzerine Bakanlıkça yapılan inceleme sonucunda anılan şirkete ait 20 sıra numaralı "Genel İşler" işkolunda faaliyet gösteren 118 (yüz on sekiz) işyerinde toplam 6085 (altı bin seksen beş) işçinin çalıştığı, 5740 (beşbin yediyüz kırk) işçinin diğer Davalı Genel-İş Sendikası'na, 86 (seksen altı) işçinin ...'na ve 16 (onaltı) işçinin ise Hizmet-İş Sendikası'na üye olduğunun tespit edildiğini, buna göre davalı ...'nın yasanın aradığı çoğunluğu sağladığının anlaşılması üzerine olumlu yetki tespitinde bulunulduğunu, ... tarafından 06/01/2015 tarihinde yapılan yetki tespit başvurusunda davacı şirkete ait işyerlerinin 4735 sayılı Yasa'nın 8 inci maddesi kapsamında değerlendirilmesine ilişkin bir ifadeye yer verilmediğini, aksine 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre talepte bulunulduğunu, bu yasa kapsamında başvurunun incelenip değerlendirildiğini, Bakanlık yetki tespit işleminin yasaya aykırı olmadığını, davacının hak düşürücü süre içinde açılmadığı savunmuş ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece,”.....nin alt işvereni olan davacı şirketin iş yerlerinde ... tarafından yapılacak yetki tespiti işlemlerinde 4734 sayılı Yasanın 62/1-e bendi uyarınca ihale alan alt işverenlere ait her bir ihale sözleşmesinin ayrı bir iş olarak değerlendirilerek aynı alt işveren tarafından aynı iş kolunda yapılan her bir ihale sözleşmesi için iş yeri düzeyinde yetki tespitinin yapılacağı asıl iş veren olan ihale makamının 4734 sayılı yasa kapsamına giren ... olduğu ve davacı şirketin iş yerlerindeki tüm işçilerin alt işveren işçisi olarak çalıştığı keza Kamu İşverenler Sendikasının alt işveren adına toplu iş sözleşmesi görüşmelerine katılabilmesi için ancak iş yeri ihale bazında yetki verilmesi halinde mümkün olduğu, bu prosedüre uygun iş yeri ve ihale bazında yetki verilmemesi ve iptale konu yetki tespitinde olduğu gibi işletme bazında yetki verilmesi halinde alt işverenin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark alacaklarını asıl işverene yansıtmasının mümkün olamayacağı ve alt işverenin ekonomik olarak güçlüğe düşeceğinin aşikar olduğu, ayrıca davalı sendikanın yetki tespiti için 06/01/2015 tarihinde diğer davalı bakanlığa başvuruda bulunduğu oysa yukarıda incelendiği üzere, yasal düzenlemenin yetki tespiti başvurusundan önce 10/09/2014 tarihinde yürürlüğe girdiği yönetmeliğin başvurudan sonra yürürlüğe girmesinin yasanın uygulanmasına engel olamayacağı ayrıca 4735 sayılı kamu ihale sözleşmesi kanununun yetki tespiti yönünden özel nitelikte düzenlemeler içermesi nedeni ile öncelikle uygulanması gerektiği sonuç itibari ile, ÇSGB'nca davalı sendikanın işletme düzeyindeki yetki tespiti talebinin başvuru tarihinde yürürlükte bulunan 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmesi kanununun 8.maddesi ve sonradan yürürlüğe giren yönetmeliğin 4.maddesine aykırı olarak işletme düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin verildiğinden bakanlıkça genel iş sendikasına işletme düzeyindeki toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi verilmesi işleminin iptali” gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmesi Kanunu'nun 10.09.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun'un 13.maddesi ile değişik 8.maddesinin göre, “Sözleşme türlerine göre fiyat farkı verilebilmesine ilişkin esas ve usulleri tespite ...nun teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir. Sözleşmelerde yer alan fiyat farkına ilişkin esas ve usullerde sözleşme imzalandıktan sonra değişiklik yapılamaz. (Ek fıkra: 10/9/2014-6552/13 md.) 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ihale edilen işlerde, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde tanımlanan asıl işveren-alt işveren ilişkisi çerçevesinde alt işveren tarafından münhasıran bu Kanun kapsamına giren kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde çalıştırılan işçileri kapsayacak olan toplu iş sözleşmeleri; alt işverenin yetkilendirmesi kaydıyla merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin üyesi bulunduğu kamu işveren sendikalarından birisi tarafından 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre yürütülür ve sonuçlandırılır. Toplu iş sözleşmesinin kamu işveren sendikası tarafından bu fıkraya göre sonuçlandırılması hâlinde, belirlenen ücret ve sosyal haklardan kaynaklanan bedel artışı kadar idarece fiyat farkı ödenir. Kamu işveren sendikası tarafından yürütülmeyen ve sonuçlandırılmayan toplu iş sözleşmeleri için fiyat farkı ödenemez, 4857 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin yedinci fıkrası esas alınarak asıl işveren sıfatından dolayı ücret farkına hükmedilemez ve asıl işveren sıfatıyla sorumluluk yüklenemez. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin esas ve usuller, ...nın görüşü alınmak suretiyle ...nca belirlenir. Ek fıkra: 10/9/2014-6552/13 md.) 22/9/2012 tarihinden önce 4734 sayılı Kanuna göre ihalesi yapılan ve ihale dokümanında fiyat farkı hesaplanabilmesine ilişkin hüküm bulunan yapım işleri ihalelerinde, yaklaşık maliyetin yarısından fazlasını akaryakıt giderinin oluşturduğu ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla fesih veya tasfiye edilmeksizin geçici kabulü yapılmış işler ile devam eden işlerin, 22/9/2012 tarihinden sonra gerçekleştirilen kısımlarında kullanılan akaryakıta ilişkin olarak özel tüketim vergisinde gerçekleşen artış nedeniyle fiyat farkı hesaplanmasında 3l/8/20l3 tarihli ve 28751 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2013/5217 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı hükümleri uygulanır.” 4735 sayılı Kanun'un 6552 sayılı Kanun'un 13.maddesi ile değişik 8.maddesinin 3. fıkrasına göre ...nca çıkarılan “Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımlarında Toplu İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Fiyat Farkının Ödenmesine Dair Yönetmelik”in tanımlar başlıklı 3.maddesinin (b)bendinde işyeri “4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ihale edilen işlere ait sözleşme kapsamında işin yürütüldüğü yerler olarak tanımlanmış; “Toplu iş sözleşmesinin kapsamı ve yürütülmesi” başlıklı 4 ncü maddesinde ise, “(1) 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ihale edilen işlerde, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde tanımlanan asıl işveren-alt işveren ilişkisi çerçevesinde alt işveren tarafından münhasıran 4734 sayılı Kanun kapsamına giren kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde çalıştırılan işçileri kapsayacak olan toplu iş sözleşmeleri; alt işverenin yetkilendirmesi kaydıyla merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin üyesi bulunduğu kamu işveren sendikalarından birisi tarafından 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre yürütülür ve sonuçlandırılır. Kamu işveren sendikalarınca yürütülen toplu iş sözleşmeleri için bir uyuşmazlık söz konusu olduğunda bu uyuşmazlığın 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre sonuçlandırılması halinde de fiyat farkı ödenir.(2) ... tarafından yapılacak yetki tespit işlemlerinde, 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ihale alan alt işverenlere ait her bir ihale sözleşmesi ayrı bir işyeri olarak değerlendirilir. Aynı alt işveren tarafından aynı işkolunda yapılan her bir ihale sözleşmesi için işyeri düzeyinde yetki tespiti verilir. 3) Alt işveren, 4735 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince merkezi yönetim kapsamındaki kamu kuruluşlarının üyesi bulunduğu kamu işveren sendikalarından birisini yetkilendirebilir. Bu yetkilendirmenin 6356 sayılı Kanunun 44 üncü maddesine göre verilen yetki belgesinin alt işverene tebliği tarihinden itibaren altı iş günü içerisinde yapılması zorunludur. Bu süre içinde yetkilendirme yapılmadığı takdirde toplu iş sözleşmesi kamu işveren sendikasınca yürütülmez ve sonuçlandırılmaz. Kamu işveren sendikasının yetkilendirildiğine dair belgenin bir sureti aynı süre içerisinde alt işveren tarafından yetkili işçi sendikasına gönderilir.(4) Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin üyesi bulunduğu kamu işveren sendikası tarafından yürütülmeyen ve 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre sonuçlandırılmayan toplu iş sözleşmeleri için fiyat farkı ödenemez, 4857 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin yedinci fıkrası esas alınarak asıl işveren sıfatından dolayı ücret farkına hükmedilemez ve asıl işveren sıfatıyla sorumluluk yüklenemez.(5) Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri yetkili işçi sendikası ile alt işveren adına yetkilendirilen kamu işveren sendikası arasında yürütülür.(6) Yetkilendirilen kamu işveren sendikası; toplu iş sözleşmesi görüşmeleri gereği her türlü yazışmayı yapmaya, cevaplandırmaya, tutanakları düzenlemeye ve toplu iş sözleşmesini imzalamaya yetkilidir.(7) Toplu iş sözleşmesi, her bir ihale sözleşmesi dikkate alınarak işyeri düzeyinde imzalanır. Toplu iş sözleşmesinin süresi ihale sözleşmesinin süresini geçemez.” hükümlerine yer verilmiştir. Ancak bu Yönetmeliğin 27.3.2015 tarih ve 29298 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan düzenleme ile 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi yürürlükten kaldırılmış, aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin ikinci ve yedinci fıkraları,”(2) ... tarafından yapılacak yetki tespit işlemlerinde, 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ihale edilen işlerde iş alan alt işverenin; aynı ihale sözleşmesi kapsamında tek bir işyerinin bulunması halinde işyeri düzeyinde, birden fazla işyerinin bulunması halinde ise işletme düzeyinde yetki tespiti verilir. Aynı ihale sözleşmesi kapsamında birden fazla işkolunda işyerinin bulunması halinde, her bir işkolundaki işyeri/işyerleri ayrı ayrı değerlendirilir. Yetki tespit başvurusuna; ihale sözleşmesini yürüten idareden temin edilecek sözleşme konusu işin 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında olduğunu, alt işverenin unvanını, işin niteliğini, sözleşme kapsamındaki işyeri/işyerlerinin ... sicil numarası/numaralarını, sözleşmenin başlangıç ve bitiş tarihleri ile ...nca belirlenecek diğer bilgileri ihtiva eden resmi yazı eklenir. İhale sözleşmesini yürüten kamu kurum ve kuruluşu, talep tarihinden itibaren en geç on gün içinde bu bilgileri işçi sendikasına vermek zorundadır.”; “(7) 6356 sayılı Kanun hükümlerine uygun olmak kaydıyla toplu iş sözleşmesinin süresi, ihale sözleşmesinin süresini geçemez.” şeklinde değiştirilmiştir. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesinin 34.maddesine göre ise,” (1) Bir toplu iş sözleşmesi aynı işkolunda bir veya birden çok işyerini kapsayabilir. (2) Bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu iş sözleşmesi ancak işletme düzeyinde yapılabilir. (3) Grup toplu iş sözleşmesi, tarafların anlaşması üzerine bir işçi sendikası ile bir işveren sendikası arasında, birden çok üye işverene ait aynı işkolunda kurulu işyerleri ve işletmeleri kapsamak üzere yapılır. (4) İşletme toplu iş sözleşmesi yapılacak işyerlerinin aranılan niteliğe sahip olup olmadıklarına ilişkin uyuşmazlıklar, işletme merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede on beş gün içinde karara bağlanır. Kararın temyizi hâlinde Yargıtay on beş gün içinde kesin olarak karar verir. Yukarıdaki yasal ve yönetsel düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı şirket vekilinin esas itibari ile davalı ... lehine yapılan olumlu yetki tespitinde dikkate alınan işyerleri ile bu işyerlerinde çalışan işçi sayısına ve sendikalı işçi sayısına yönelik bir itirazı bulunmamaktadır. Davacının itirazı ve davada çözümlenmesi gereken sorun, 6552 sayılı Yasa'nın 13 ncü maddesi ile değişik 4735 sayılı Yasa'nın 8 nci maddesi ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan ve az yukarıda içerdiği düzenlemeler özetlenen Yönetmelik hükümleri karşısında, davacı şirkete ait aynı iş kolunda yeralan ...nden ihale ile alınan işlerin görüldüğü her bir işyeri için ayrı ayrı işyeri düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi verilmesinin mümkün olup olmadığı ve bu bağlamda dava konusu edilen davalı Sendika lehine verilen işletme düzeyindeki olumlu yetki tespitinin iptalinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Öncelikle belirtilmelidir ki, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası'nın 34/2.maddesindeki aynı işverene ait aynı iş kolundaki birden fazla işyeri için işletme düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapılabileceğine ilişkin hüküm, emredici ve kamu düzenine ilişkin bir düzenlemedir. Öte yandan, 6552 sayılı Yasa'nın 13.maddesi ile değiştirilen 4735 sayılı Yasa'nın 8.maddesinde alt işverenin yaptığı toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan farkların asıl işveren olan bu yasa kapsamına giren kamu kurum veya kuruluşları tarafından ödenmesi için her bir ihale ile alınan işin görüleceği işyeri için -aynı iş kolunda yeralan aynı alt işverene ait işyerleri ile birlikte işletme sayılsa bile-işyeri düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi verileceğine ilişkin -6356 sayılı Yasa'nın 34/2 nci maddesindeki emredici düzenlemenin aksini öngören- bir düzenleme yeralmamaktadır. Alt işverenin ihale ile aldığı işi yürütürken çalıştırdığı işçilerin toplu iş sözleşmesinden yararlanması halinde toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan farkların asıl işveren olan kamu kurum veya kuruluşu tarafından ödenmesi için aynı iş kolunda yer alsa bile her bir işyeri için ayrı ayrı toplu iş sözleşmesi yetkisi verilmesi gerektiğine ilişkin düzenleme, 2015 yılı Ocak ayında Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ... tarafından çıkarılan yukarıda sözü edilen Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımlarında Toplu İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Fiyat Farkının Ödenmesine Dair Yönetmeliğin 3 ve 4.maddeleri ile getirilmiş ise de, bu düzenlemeler aynı iş kolunda yeralan aynı işverene ait işyerlerinin işletme sayılarak tek bir toplu iş sözleşmesi (işletme toplu iş sözleşmesi) yapılacağına dair 6356 sayılı Yasa'nın 34/2 nci maddesine açıkça aykırı olduğu gibi, bu emredici hükmün (6356 sayılı Yasa madde 34) normlar hiyerarşisinde yasadan çok sonra gelen yönetmelik ile değiştirilmesi de mümkün değildir. Bu nedenle yönetmelik ile getirilen bu düzenlemelere geçerlilik tanınamaz. Kaldı ki 27.03.2015 tarih ve 29298 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan düzenleme ile Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi yürürlükten kaldırılmış, aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin ikinci ve yedinci fıkraları da 6356 sayılı Yasa hükümlerine uygun biçimde yeniden düzenlenmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davanın reddi yerine, yanılgılı değerlendirme ile kaynağını yasal bir düzenlemeden almayan 6356 sayılı Yasa ile mevcut düzenlemelere aykırı yönetmelik hükümlerine değer verilerek davanın kabulü hatalı olmuştur. O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı Sendikaya iadesine, 29.06.2015 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar FERAGAT EDİLEN DAVANIN TEKRAR AÇILMASI MAHKEMENİN YAPACAĞI İŞ Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının aleyhine, müvekkillerinin de paydaş olduğu taşınmazın haksız kullanımı nedeniyle 8.000.00 liralık ec-rimisil davası açtığını, davadan feragat edildiği gerekçesiyle davanın reddedildiğini, ancak şu andaki davanın davacıları olan müvekkillerinin, ilk ecrimis Vekalet sözleşmesinin kapsamı-İlamın icrasının ayrı bir iş sayılacağı-ilamın icraya konulmaması talebinin azil sayılamayacağı Taraflar arasındaki “avukatlık ücret alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 19.03.2010 gün ve 2010/1 E., 2010/115 K. sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 23. Tecdit (yenileme) nedir? Borcun senetlerle ödeneceğine ilişkin protokol yenileme sözleşmesi midir? Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?