Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13227 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11830 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :İş MahkemesiTaraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davalılar vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 14.06.2016 Salı günü belirlenen saatte davalı ... vekili Av..., davalı ... vekili Av... ile karşı taraftan davacı ... vekili Av... geldi. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Davacı vekili, davacının davalı şirketlerin oluşturduğu ortak girişim işçisi olarak ... inşaat işinde 20.07.1996-29.10.2009 tarihleri arasında çalıştığını, hak kazandığı kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin, hafta tatili ücreti alacaklarının ödenmediğini, bu alacakların kendisine ödenmesi için ...ne başvurduğunu, iş müfettişlerince yapılan inceleme sonucunda davalı ortak girişimin bu alacağı bugüne kadar ekonomik kriz nedeni ile ödeyemediği 2011 yılı Haziran ayında işverenlerce ödeneceğinin belirtildiğini, fakat ödeme yapılmadığını, davacının işverenden olan alacağını ... davalı ortak girişimin istihkaklarının ödenmemesini talep ettiğini, talep kabul edilip, istihkaklara şerh düşüldüğünü beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, hafta tatili ücretlerinin davalılardan tahsilini talep etmiştir.Davacının bakiye alacakların tahsili istemi ile Zonguldak 3. İş Mahkemesi'nin 2013/87 Esas sayılı davası eldeki dava ile birleştirilmiştir.Davalılar vekilleri davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, davacının davalı işverenlerin yanında iş sözleşmesi ile çalıştığı, iş sözleşmesinin emeklilik nedeni ile son bulduğu, davacının çalıştığı süre içinde yıllık izinlerini kullanmadığı, hafta tatillerinde çalıştığı gerekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; davalıların temyizi üzerine Dairemizin 11.12.2014 tarih ve 2014/19520 Esas sayılı ilamı ile özetle, “...Yukarıda belirtilen kıstaslar çerçevesinde emsal ücret araştırması yapılmaksızın davacı iddiasına göre belirlenen ücret üzerinden alacakların hesap edilmesi isabetsizdir, 3-Dosya içerisinde davacının imzasını taşıyan 18.07.2011 tarihli ve ... hitaben yazılmış dilekçede davacının bakiye kıdem tazminatı tutarının 4.650,00 TL olduğu ve halen kendisine ödeme yapılmadığını beyan ettiği görülmüştür. Söz konusu belge hakkında araştırma ve değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece isticvap suretiyle anılan belge ile ilgili davacının beyanına başvurulmalı, belgenin dava konusu edilen dönem çalışmasıyla ilgili olup olmadığı ve davacıya idare tarafından yapılmış bir ödeme bulunup bulunmadığı belirlenmelidir. Eksik araştırma ile hüküm kurulması hatalıdır. 4-Mahkemece hüküm altına alınan tutarların net ya da brüt tutarlar olduğu belirtilmeksizin infazda tereddüte yol açacak şekilde karar verilmesi de isabetsizdir. “ şeklinde belirtilen nedenlerle bozulmuştur.Mahkeme bozma kararına uymuş, emsal ücret araştırması yaptırmış, bilirkişiden ek hesap raporu almış, davacının 18.07.2011 tarihli belgeye karşı diyeceklerini tespit ettikten sonra, belge aslının temin edilememesi nedenilme imza incelemesi yaptırmadan, davacının ücretini bozma öncesinde olduğu gibi fesih tarihi itibari ile net 1500,00 TL kabul ederek bu seçeneğe göre belirlenen alacakları hüküm altına almış, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmüne uyulan bozma kararında, davacının imzasını taşıyan 18.07.2011 tarihli ... hitaben yazılan, bakiye kıdem tazminatının 4.650,00 TL olduğuna ilişkin belge ile ilgili araştırma ve değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme bunun üzerine, davacının belgeye karşı diyecekleri sormuş; davacı aynen, “Ben kıdem tazminatı adı altında davaya konu çalışmalarım karşılığı herhangi bir tahsilat yapmış değilim. Bana göstermiş olduğunuz 18/07/2011 tarihli ...'ya hitaben yazılan yazı altındaki imza bana ait değildir. Ben öyle bir yazı yazmadım. Benim kıdem tazminatının hiç ödenmedi....” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacı vekili de 05.10.2015 tarihli dilekçesinde, imzanın davacıya ait olmadığını, dilekçedeki imza ve yazıların işverenler temsilcisi davacının şefi ...'a ait olduğunu, davalı ile sulhen anlaşma ihtimaline binaen davacının bilgisi haricinde yazılarak verildiğini, imza incelemesinde de bu durumun ortaya çıkacağını belirtmiştir.Mahkemece, davacının imza örneklerini alınmış, imza incelemesine esas belge örneklerini getirtilmiştir. Ancak, ...belge aslının olmadığını bildirdiğinden, mahkeme, fotokopi belge üzerinden inceleme yapılamayacağı gerekçesi ile imza incelemesine ilişkin ara karardan vazgeçmiş, ödemeye dair bilgi belge sunulmadığından bozma sonrası hazırlanan 18.09.2015 havale 17.09.2015 tanzim tarihli bilirkişi Av.... tarafından hazırlanan raporun 1 inci seçeneğindeki net 1500,00 TL brüt 2.093,51 TL ücret üzerinden hesaplanan alacakları hüküm altına almış ve 18.07.2011 tarihli belgeye itibar etmemiş ise de, davacı vekili dava dilekçesinde bu belge içeriğini doğrulayarak davalıların istihkaklarının ödenmemesini ... talep ettiklerini belirtmiştir. Bu beyanın davacı tarafı bağlayacağı açıktır. Öte yandan aynı istemlerle davalılara karşı ... isimli işçi tarafından Zonguldak 2. İş Mahkemesi'nin 2011/654 Esas sırasına kayden açılan davada, 10/07/2011 tarihli ve davacısının imzası ile ... yazılan dilekçe içeriğindeki " .... ... Ortaklığınca yapılan ... çalışmalarımdan dolayı kalan maaş bakiyem 7.143,00 TL kıdem tazminatım 9.600,00 TL olmak üzere bunların toplamı olan 16.743,00 TL nin.... belirtilen hesabıma yatırılmasını arz ederim..." şeklindeki belgeye itibar edilerek kıdem tazminatı 9600,00 TL, ücret alacağı 7.143,00 TL olarak hüküm altına alınmış; davacı ve davalılardan ... temyizi üzerine Dairemizin 2014/3254 Esas 2014/15074 Karar sayılı 02.07.2014 tarihli kararı ile onanmıştır. Bu itibarla, davacı tarafın dava dilekçesindeki bağlayıcı beyanı ve emsal Daire kararı dikkate alınarak 18.07.2011 tarihli belge içeriğine itibar edilmeli, kıdem tazminatı alacağı bakımından davacının talebini sınırlandırdığı kabul edilerek bu miktar kadar kıdem tazminatı hüküm altına alınmalıdır. Yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.O halde davalıların bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, aşağıdaki yazılı temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına takdir olunan 1.350,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 14.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.