Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13219 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11207 - Esas Yıl 2016





T.C. YARGITAY 7. Hukuk DairesiMahkemesi :İş MahkemesiDava Türü : AlacakYARGITAY İLAMI Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün süresi içinde taraflarca temyiz edilip, incelemenin Yargıtayca duruşmalı olarak yapılması davalı ... vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 14.06.05.2016 Salı günü belirlenen saatte davalı .... vekili ... ve davacı ... vekili Av.... geldi. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine, 2-Davacı vekili, davacının davalı şirkete ait işyerinde 04/10/1985 tarihinde çalışmaya başladığını, halen kapsam dışı (sendika üyesi olamayan) işçi olarak çalıştığını, davalı şirket işçisi olarak kesintisiz çalışan davacının 25 kıdem yılını doldurduğunu, davalı şirketin davacıya 25 kıdem yılını doldurduğu 04/10/2010 tarihini takip eden ilk ay ücreti ile birlikte 105 günlük normal ücreti tutarında ödemesi gereken kıdem teşvik primini ödemediğini, ödeme zamanının yazılı belge ile belirlenmiş olması nedeniyle işvereni ayrıca temerrüde düşürmeye gerek olmadığını, ödenmesi gereken tarihe göre ilk üç işgününden sonra 04/11/2010 tarihinden itibaren gecikilen her gün için bir günlük ücreti tutarında tazminat ödenmesi gerektiğini iddia ederek kıdem teşvik pirimi ve kıdem teşvik primi gecikme tazminatının faizleri ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının işe giriş tarihinin 04.10.1985 değil 01.09.2004 tarihi olduğunu, 25 kıdem yılını doldurmadığını, kıdem teşvik primi ödenmesinin de bir işyeri şartı olmadığını, davalı şirketin 6326 sayılı Yasa kapsamında rafineri olarak faaliyet göstermekte iken rafineri belgesinin 2004 ...ayı itibarı ile ....'ne terk ve iade edildiğini, bu işlemi takiben işyerinin 5015 sayılı Yasa kapsamında akaryakıt terminali olarak faaliyet göstermeye başladığını, işyerindeki faaliyet konusunun değişmesi nedeni ile işçilerin iş sözleşmelerinin feshedildiğini, davacının da iş sözleşmesinin bu nedenle feshedildiğini, kendisine kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti yanından kıdem teşvik ikramiyelerinin ve ek ödeme yapıldığını, davacıya bu kapsamda 185,241,00 TL ödendiğini, bu hali ile 31.8.2004 tarihine kadar tüm dönemin tasfiye edildiğini, bundan sonra davacının yeni ihdas edilen kadroda elektrik teknisyeni olarak çalışmaya 01.09.2004 tarihinde işe başladığını, yüksek ödeme alan davacının kötü niyetli olarak bu dava açtığını ayrıca tasfiye edilen dönemle ilgili işvereni ibra ettiğini, ayrıca temerrüt sözkonusu olmadığından gecikme tazminatı da talep edemeyeceğini, 9 Hukuk Dairesinin ...esas sayılı ilamının da bu yönde olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece, kıdem teşvik primi alacağının 25 yıllık kıdeme göre 105 gün olarak belirlenmesi ve kıdem teşvik primi gecikme tazminatının hüküm altına alınması doğrudur. Ancak, ..... Genel Çalışma Kuralları'nın “VIII Ücret ve Sosyal Yardımlar” başlıklı maddesinin “E” bendinin “a” alt bendine göre, “çalışanlara işyerlerine olan bağlılıklarını teşvik amacı ile ...25 yıllık kıdemini dolduranlara 105 günlük normal ücretleri tutarında ve her kademesi için bir defaya mahsus olmak üzere kıdem teşvik pirimi verilir.” “b” alt bendine göre ise, “yukarıdaki kıdem kademelerini doldurmuş olan çalışanlara kıdem primleri kıdemi doldurdukları ayın ücreti ile birlikte ödenir.” aynı maddenin “A” bendinin “b” alt bendinde ise, “normal ücretler ve yapılacak olan her türlü ödemeler ödemeye hak kazanılan günü takibeden ayın ilk iş günü içinde iş saatlerinde ödenir.” “c” alt bendinde ise, ”ilk iş gününden sonra mücbir sebepler dışında gecikilen her iş günü için işveren çalışana bir gündelik tutarında gecikme tazminatı öder.” hükümlerine kıdem teşvik priminin gecikme tazminatının “iş günü” esasına göre yani gecikilen iş günleri sayısına göre hesap edilmesi yerine, iş günü olmayan süreler için de gecikme tazminatı hesap edilmesi hatalıdır. Gecikilen iş günü sayısına göre hesaplanacak gecikme tazminatından şimdi olduğu gibi, takdiri indirim yapılması gerektiği de unutulmamalıdır. 3-Gecikme tazminatı faiz olmayıp cezai şart niteliğinde olduğundan davanın belirsiz alacak davası olarak açılması nedeni ile 2 numaralı bozma nedeni doğrultusunda yapılacak hesaplama sonucu miktarı belirlenen gecikme tazminatı alacağına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile faize faiz yürütülemeyeceği gerekçesi ile faize karar verilmemesi hatalı olmuştur. O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına takdir olunan 1.350,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 1.350,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 14/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.