Mahkemesi : İş MahkemesiDava Türü : Alacak Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2. Davacı davalıya ..Noterliği 4352 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile temerrüt ihtarnamesi göndermiştir. İhtarname 29.02.2012 tarihinde tebliğ edildiğinden davalı 01.03.2012 tarihi itibariyle temerrüde düşmüştür. Davacı kıdem tazminatı dışındaki alacakları için temerrüt tarihinden itibaren faiz talep etmiştir. Mahkemece kıdem tazminatı dışındaki alacaklar açısından faiz başlangıcının temerrüt tarihi olan 01/03/2012 tarihi yerine dava ve ıslah tarihi esas alınması hatalı olup bozma sebebidir. 3.Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, davacının 204 gün yıllık izin alacağı bulunduğu, davalı tarafından sunulan kayıtlarla toplam 142 gün izin kullandırıldığı anlaşılmasına rağmen Mahkemece 139 gün izin kullandığı belirtilerek 3 gün fazla yıllık izin alacağı hesaplaması yapan rapora itibarla hüküm kurulması hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 29/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.