Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13162 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26718 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Düzce İş MahkemesiTarihi : 19/09/2013Numarası : 2012/275-2013/708 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacı, hizmet sözleşmesindeki cezai şart nedeniyle davalının borçlu olduğunu, davalının 25.01.20010 tarihli dilekçesi ile ailevi ve madde sıkıntılar nedeniyle iş akdini feshettiğini, işveren tarafından sözleşmesinin belirli olduğunu ve sürenin sonuna kadar beklemesi gerektiğinin belirtildiğini ve davacının 14-15-16.02.2011 tarihlerinde devamsızlık yaptığını ve bu nedenle haklı olarak sözleşmesinin feshedildiğini ve sözleşmesindeki cezai şartın tahsili için icra takibi başlattıklarını, davalının haksız itirazı üzerine icra takibinin durduğunu bu nedenle itirazın iptaline ve %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, müvekkilin yaptığı iş dikkate alındığında sözleşmesinin belirli değil, belirsiz süreli olduğu ve belirsiz süreli sözleşmede cezai şart konulamayacağını , ayrıca müvekkilinin haklı nedenle sözleşmeyi feshettiğini belirterek davanın reddini ve takibe konu alacağın %20 sinden az olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine, davalının iş güvencesi hükümlerinden yararlanmasını engellemek amacıyla belirli süreli iş akdi yaptığı ve cezai şart yönünden de kötü niyetli olarak icra takibi yaptığı anlaşılan davacının alacağın %20'si oranında kötü niyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmiştir. Taraflar arasında davacı aleyhine hükmedilen kötü niyet tazminatı ihtilaflıdır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 67. maddesi : Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.    (Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Somut olayda, davacı aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi yapması nedeniyle takibe konu alacağın %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmiştir. Ancak, her ne kadar davacı işveren sözleşme hükmüne dayanarak cezai şartla ilgili doğrudan icra takibi yapmış, itiraz üzerine açılan bu itirazın iptali davasında da aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmişse de, davalının cezai şart ödeyip ödemeyeceği hususunun değerlendirilmesi yargılamaya muhtaç olduğundan davacının icra takibi yapmasında kötü niyetli olduğunun kabul edilmesi doğru bulunmamıştır. Bu nedenle mahkemece davacı aleyhine istenen kötü niyet tazminatının reddedilmesi gerekirken, kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.