Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13159 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25394 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesi(İş Mahkemesi Sıfatıyla) Tarihi : 13/05/2013Numarası : 2012/19-2013/107 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraflarca istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacı işyerinde yazın silindir operatörü ve kışın ise hükümet konağı, kaymakamlık lojmanı ve il özel idare lojmanın kalorifer ateşleyicisi olarak çalıştığını, sözleşmenin haksız olarak işveren tarafından sonlandırıldığını belirterek kıdem, ihbar tazminatı ile birtakım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davacı işçinin fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili çalışması yapıp yapmadığı uyuşmazlık konusudur. Fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil çalışması yaptığını ispat yükü işçiye, çalışma olgusunun ispatlanması halinde ücretlerinin ödendiğini ispat yükü ise işverene düşmektedir. Fazla çalışmanın ve ulusal bayram genel tatil çalışmasın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalarda bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda mahkemece, dinlenen tanık beyanlarına göre yazın silindir operatörü olarak 6 gün 08.00-18.00 arası çalıştığı, kışın ise hükümet konağı, il özel idaresi lojmanı ve kaymakamlık lojmanın kaloriferini yaktığından , bakmakla yükümlü olduğu kalorifer göz önüne alınarak 07.00-21.00 arası çalıştığı kabul edilmiştir. Bilirkişi yaz dönemini Mayıs-Eylül arası, kış dönemini ise Ekim-Nisan arası olarak kabul etmiş ve bu şekliyle ara dinlenmeler düştükten sonra kışın günde 5 saat , yazın ise günde 1.5 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir. Ayrıca mahkemece, davacının kışın kalorifer yaktığı ve bu işin sürekli olması göz önüne alınarak sadece kış dönemi için ulusal bayram ve genel tatili alacağı hesaplanmıştır. Öncelikli olarak davacının yaz dönemi çalışma şekli bakımından taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. İhtilaf davacının kaloriferci olarak çalıştığı kış dönemine ilişkindir. Öncelikli olarak dosya da davacının talebi ve tüm tanıkların beyanı birlikte değerlendirildiğinde, davacı dava dilekçesinde il özel idare binasının kaloriferini yaktığını belirtmemesine rağmen mahkeme davacının buranın da kaloriferini yaktığını belirterek işçilik alacaklarını hesaplaması hatalı olmuştur. Daha sonra davacının kendi tanıkları ve özellikle davalının tanığı olan ve Kaymakamlık lojmanı ve özel idare .binasının kaloriferini yakan M.. Ş..’un beyanı dikkate alındığında, kaymakamlık binasını 2008-2009 yılları hariç davacının yaktığı, kaymakamlık lojmanını ise sadece davalı tanığı M.. Ş..’un raporlu olduğu 2011 yılı 1 ay ve 2012 yılı 4 ay boyunca yaktığı bunun dışında davacının kaymakamlık lojmanın kaloriferini yakmadığı anlaşılmıştır. Fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarını ispat yükü kendi üzerinde olan davacı , iddiasını ispatlamak için tanık deliline başvurmuştur. Davacı tanık beyanlarında da hiçbir şekilde davacının, bilirkişinin kabul ettiği gibi kışın sürekli 3 yerin kaloriferini yaktığının tespit edilemediği gibi, davacı tanıkları dahi davacının belli denemde kaymakamlık lojmanı ve hükümet konağının kaloriferini yaktığını belirtmişlerdir. Bu nedenle öncelikli olarak davacının fazla mesai alacağı hesaplaması yapılırken davacının dava dilekçisinde il özel idaresini binasına yönelik bir çalışma talebinin olmaması ve dosya da dinlenen davacı ve davalı tanıklarının beyanlarını ayrıntılı olarak değerlendirmek ve yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar neticesinde, davacının kışın sadece kalorifer yaktığı ve bunun dışında hiçbir iş yapmadığı, aralarda dinlendiği, ayrıca bunu da sürekli yapmadığının tespiti ile fazla mesai alacağının olup olmayacağı noktasında tekrar bir bilirkişi incelemesi yaptırmak suretiyle fazla mesai alacağı hakkında karar vermektir. Mahkemece, davacının kış dönemi sürekli çalışarak ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili alacağına hak kazandığı kabul edilmiştir. Tüm dosya kapsamında tanıkların beyanı birlikte değerlendirildiğinde, davacının il özel idaresi binasının kaloriferini hiç yakmadığı, kaymakamlık binasını ise sadece 2008-2009 yıllarında yaktığı, kaymakamlık lojmanını ise sadece 2011 yılı 1 ay ve 2012 yılı 4 ay çalıştığının kabul edilmesi gerekecektir. Ayrıca hükümet konağının da resmi kurum olup hafta sonu ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde kapalı olduğu göz önüne alındığında burada bir çalışmasının olmadığı, davacının sadece hafta tatili ve ulusal bayram genel tatili alacağında kaymakamlık lojmanının kaloriferini yaktığı davalı tanığı M.. Ş..’un raporlu olduğu 5 aylık dönemde çalıştığının ve sadece bu dönemde hafta ve ulusal bayram genel tatil alacağına hak kazandığının kabulü gerekecektir. Mahkemece bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı tarafa iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.