Mahkemesi : Bolu İş MahkemesiTarihi : 28/02/2013Numarası : 2010/574-2013/63 Taraflar arasında görülen Dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan T.. Ö... Güvenlik Tem. Kua. Hiz. Teks. Gıda Or. Tar. Su. Ür. Ltd Şti. dışındaki davalıların tüm, davalı T..Ö..Güvenlik Tem. Kua. Hiz. Teks Gıda Or. Tar. Su. Ür. Ltd. Şti.’nin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, 01.08.2012 tarihinde Bolu Gençlik Spor İl Müdürlüğünde temizlik işlerini yürüten Bayındır Temizlik Şirketinde işe başladığını bu şirketteki çalışmasının 20.07.2010 tarihinde emeklilik nedeni ile sona erdiğini, T..Şirketinin Bayındır Şirketinin yan kuruluşu olduğunu, emekli olarak işten ayrılmasına karşın kıdem tazminatı ve izin ücretlerinin ödenmediğini, ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti isteklerinin hüküm altına alınmasını istemiştir. Mahkemece, Davacının; 01.08.2002 - 31.01.2010 tarihleri arasında Bayındır, 03.02.2010 - 31.05.2010 tarihleri arasında Temsan, 01.06.2010 - 07.07.2010 tarihleri arasında Bayındır Şirketinde çalıştığının sigorta hizmet cetvelinden anlaşıldığı, davacının 01.08.2002 tarihinde işe başladığı, alt işverenler değiştiği halde aralıksız olarak çalışmasına devam ettiği ve 17.07.2010 tarihinde emekli olmak amacıyla işten ayrıldığı ve davacıya SGK tarafından yaşlılık aylığı bağlandığından davacı kıdem tazminatı almaya hak kazandığı, kullanılmayan izin süresinin 74 gün olduğu; davalılar Bayındır Sosyal Hiz. İnş. Orman Gıda Nak. Tic. Ltd.Şti ile T... Ö..Güvenlik Tem. Hizm. Teks. Gıda Ltd. Şti. birbirlerine işyerini devir ettiklerinden davacı alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olup, davalı Genel Müdürlüğün asıl işveren olması nedeni ile davacının iş sözleşmesinden ve kanunundan doğan alacaklardan İş Kanunun 2/6 Maddesi gereğince diğer davalılarla birlikte sorumlu olduğu gerekçesi ile 7.295,85 TL brüt kıdem tazminatı alacağının 6.750,00 TL'sinin fesih tarihi olan 20.07.2010'dan itibaren en yüksek mevduat faiziyle birlikte; 1.875,90 TL brüt yıllık ücretli izin alacağının 1.250,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, değişen alt işverenler arasındaki hukukî ilişkinin tespiti ve bunun işçinin işçilik haklarına etkileri konusunda toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde, işveren bir iş sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak açıklanmıştır. O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin. Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir. Alt işveren, işveren sıfatını ilk defa asıl işverenden aldığı iş ve bu işin görüldüğü işyeri nedeniyle kazanmış olabilir. Süresi sona eren alt işverenle yeni ihaleyi alan alt işveren arasında açık biçimde işyeri devrini öngören bir sözleşme yapılması da imkân dahilindedir. Alt işverenin değişmesine rağmen yeni alt işveren nezdinde işyerinde çalışmaya devam edecek olan işçilerin belirlendiği hallerde, sözü edilen işçiler bakımından iş sözleşmelerinin devralan işveren geçtiği tartışmasızdır. Ancak yeni alt işverende çalışacak olan işçiler arasında gösterilmeyen ve süresi sona eren alt işveren tarafından başka bir işyerinde çalıştırılmak üzere bildirimde bulunulmayan işçilerin iş sözleşmelerinin devreden alt işveren tarafından feshedildiğini kabul etmek gerekir. Alt işverenlerin değişmesi en yaygın biçimde, süresi sona eren alt işverenin işyerinden ayrılması ve işçilerin yeni alt işveren nezdinde çalışmaya devam etmeleri şeklinde gerçekleşmektedir. Bu eylemli durumun işyeri devri niteliğinde olup olmadığının tespiti ile hukukî sonuçlarının belirlenmesi önemlidir. Alt işverenlerin değişiminde olması gereken, süresi sona eren alt işverenin işyerinden ayrılması anında işçilerini de beraberinde başka işyerlerine götürmesi veya iş sözleşmelerinin sona erdirilmesidir. Bunun tersine alt işveren işçilerinin alt işverenin işyerinden ayrılmasına rağmen yeni alt işveren yanında aynı şekilde çalışmayı sürdürmeleri halinde, alt işverenler arasında İş Kanununun 6 ncı maddesi anlamında bir işyeri devrinin kabulü gerekir. Bu durumda yeni alt işverenin, devam eden hizmet akitlerini de devraldığı aynı maddede hükme bağlanmıştır. 1475 sayılı Yasanın 14/2 maddesi hükmü, 4857 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde belirtilen işyeri devrini de içine alan daha geniş bir düzenleme olarak değerlendirilebilir. Gerçekten maddede işyerlerinin devir veya intikalinden söz edildikten sonra “…yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli…” denilmek suretiyle uygulama alanı 4857 sayılı İş Kanununun 6 ncı maddesine göre daha geniş biçimde çizilmiştir. O halde kıdem tazminatı açısından asıl işveren alt işveren ilişkisinin sona ermesinin ardından işyerinden ayrılan alt işveren ile daha sonra aynı işi alan alt işveren arasında hukukî veya fiilî bir bağlantı olsun ya da olmasın, kıdem tazminatı açısından önceki işverenin devir tarihindeki ücret ve kendi dönemi ile sınırlı sorumluluğu, son alt işverenin ise tüm dönemden sorumluluğu kabul edilmelidir. Yapılan bu açıklamalara göre; işçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde, işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi gerekmektedir. Bu durumda değişen alt işverenler işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını da devralmış sayılırlar. İş sözleşmesinin tarafı olan işçi veya alt işveren tarafından bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece, iş sözleşmeleri değişen alt işverenle devam edeceğinden, işyerinde çalışması devam eden işçi açısından, feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücreti talep koşulları gerçekleşmiş sayılmaz. Somut olayda, davacın 01.08.2002 - 31.01.2010 tarihleri arasında Bayındır Sosyal Hizmetler İnş. Orm.Gıda Nak. San. Tic. Ltd. Şti. 03.02.2010 - 31.05.2010 tarihleri arasında, T.. Özel Güvenlik Tem. Kua. Hiz. Teks. Gıda Or. Tar. Su Ür Ltd Ştİ, 01.06.2010 - 07.07.2010 tarihleri arasında ise tekrar B.. Ş..‘de çalıştığı, devralan son alt işvrenin B.. Ş.. – olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda T..Özel Güvenlik Tem. Kua. Hiz. Teks. Gıda Or. Tar. Su. Ür. Ltd. Şti.‘nin sorumlu olduğu dönem 01/08/2002 - 31.05.2010 arası olup, kıdem tazminatından sorumluluğu bu dönem için 31/05/2010 ücret ile sınırlı .../.. olduğu gibi, son alt işveren olmaması nedeni ile feshe bağlı alacak olan yıllık izin ücretinden de sorumluluğu bulunmamaktadır. Mahkemece bu davalının tüm süreye ilişkin kıdem tazminatından ve yılık izin ücretinden müşterek ve müteselsilen sorumlu olacak şekilde karar verilmesi hatalıdır. O halde davalı T.. Özel Güvenlik Tem. Kua. Hiz Teks. Gıda Or. Tar. Su. Ür. Ltd. Şti.’nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı T... Özel Güvenlik Tem. Kua. Hiz. Teks. Gıda Or. Tar. Su. Ür. Ltd. Şti. iadesine, aşağıda yazıl temyiz harçlarının temyiz eden diğer davalılara yükletilmesine, 30.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.