Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12811 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12535 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :İş MahkemesiTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, iş akdinin davalı tarafından haksız şekilde feshedildiğini ve işçilik alacaklarının ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne verilmiştir.Davacı işçinin fazla çalışma ücretinin doğru şekilde hesaplanıp hesaplanmadığı konusunda konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir. Somut olayda davacı ile davalı işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin 4. maddesinde fazla çalışma ücretlerinin maaşa dahil olduğu kabul edilmiştir. Buna rağmen bilirkişi tarafından davacının fazla mesai ücreti hesaplanırken, davacının ücret seviyesinin düşük olduğu bu nedenle fazla mesainin asıl ücrete dahil olduğuna dair sözleşme hükmünün uygulanamayacağından bahisle ilgili sözleşme hükmü dikkate alınmamıştır. Oysa kabule göre her ne kadar davacı başlarda asgari ücret alıyorsa da 01.06.2014 tarihinden fesih tarihine kadar aylık brüt 1.933,20 TL ücret aldığı, aynı dönemde asgari ücretin brüt 1.134,00 TL seviyesinde olduğu anlaşılmaktır. Buna göre davacının bu dönem için aldığı ücret seviyesinin yeterince yüksek olduğu kabul edilmelidir. Yapılacak iş; fazla mesai ücretinin hesaplanmasında fazla mesai ücretinin asıl ücrete dahil olduğu yönündeki sözleşme maddesinin dikkate alınarak yıllık 270 saatlik fazla mesainin hesaplamada dışlanması gerekmektedir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin fazla mesai ücretinin hatalı şekilde hesaplanması doğru olmayıp bozma nedenidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının davalıya iadesine, 12.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.