Mahkemesi : Adana 3. İş MahkemesiTarihi : 05/02/2013Numarası : 2011/980-2013/21 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, davalıya ait işyerinde çalışmakta iken, davacının SGK Başkanlığına başvurduğu ve 01.08.2011 tarihi itibarı ile kanunun aradığı şartlara haiz olduğuna ve kıdem tazminatı alabileceğine dair yazıyı aldığı , davalı işverene emeklilik sebebi ile işten ayrılacağını bildirdiği,1475 S.Y.nın 14.maddesinin 1.fıkrasına 4447 S.Y.nın 45.maddesi ile eklenen 5 nolu bent gereği sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını dolduran işçinin işten ayrılması halinde ihbar tazminatı ödeme zorunluluğu bulunmamakta ise de,davalı işverenin davacıya ihbar süresince de çalışması gerektiğini bildirdiği, davacının da 03.08.2011 tarihinden itibaren ihbar süresi boyunca kıdem tazminatı kendisine ödenir beklentisi ile çalışmaya devam etmek zorunda kaldığı ancak davalı işveren tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek kıdem tazminatının tahsilini istemiştir. Davalı davacının 03.08.2011 tarihinde işinden herhangi bir neden göstermeksizin SGK’ dan erken emekliliğe hak kazandığını gösterir bir yazı getirerek ancak başka bir şirkette işe başlamak üzere istifa ettiği, başka bir işyerinde çalışmak için ayrıldığı anlaşıldığı takdirde 1475 S.Y.ya 4447 S.Y.ile eklenen 5.bent hükmü uyarınca kıdem tazminatına hak kazanılmasının söz konusu olmayacağı dolayısı ile davacının talebinin haksız ve kötü niyetli olduğundan bahisle davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının davalı işyerinde 26.09.2011 tarihine kadar çalıştığı ve bu tarihte işten ayrıldığı, davacının daha sonra 13.10.2011 tarihinde S...isimli başka bir şirkette çalışmaya başladığı anlaşılmakla davacının davalı işyerinden emeklilik nedeni ile ayrılmadığı başka bir işyerinde çalışmak için işten ayrıldığı bu nedenle kıdem tazminatı talep edemeyeceği gerekçesi ile kıdem tazminatı isteğinin reddine karar verilmiştir. İş sözleşmesinin işçi tarafından 1475 sayılı Yasanın 1/5.maddesi gereğince feshedilip feshedilmediği ve kıdem tazminatı hakkının doğup doğmadığı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4447 sayılı Yasanın 45 inci maddesi ile 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına (5) numaralı bent eklenmiştir. Anılan hükme göre, işçinin emeklilik konusunda yaş hariç diğer kriterleri yerine getirmesi halinde kendi isteği ile işten ayrılması imkânı tanınmıştır. Başka bir anlatımla, sigortalılık süresini ve pirim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, yaş koşulu sebebiyle emeklilik hakkını kazanamamış olsa da, anılan bent gerekçe gösterilmek suretiyle işyerinden ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. Ancak, işçinin işyerinden ayrılmasının yaş hariç emekliliğe dair diğer kriterleri tamamlaması üzerine çalışmasını sonlandırması şeklinde gelişmesi ve bu durumu işverene bildirmesi gerekir. Somut olayda, davacı yaş şartı dışındaki diğer emeklilik kriterlerini taşıdığı, ve davalı işverene bu nedenle iş akdini sona erdirdiğini belirtmiştir.1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinde pirim ödeme gün sayısını ve sigortalılık süresini dolduran işçiye işinden bu nedenle ayrılması halinde kıdem tazminatının ödeneceğine ilişkin hüküm bulunmaktadır. Bu, işçiye yasa ile tanınmış bir hak olup işçinin işyerinden ayrıldıktan sonra başka bir iş yerinde çalışması bu tazminatı almasına engel değildir. MK.nun 2.maddesinin somut olayda uygulanması olanağı bulunmamaktadır. Kıdem tazminatı isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacı vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.