Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü: Mahkemece ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı gerekçe gösterilerek davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş ise de yerel mahkemenin vardığı sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Kural olarak 4.5.1978 tarih 4/5 sayılı İ.B.K. uyarınca ölü kişi aleyhine dava açılamaz. Islah yoluyla da olsa hasım değiştirilemez. Nevarki, sözü edilen bu kural genel mahkemeye açılacak yada açılmış davalarda uygulanması olanaklıdır. Somut olayda davanın kadastro mahkemesinde görüldüğü 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 29. maddesi hükmü dikkate alındığında sözü edilen 4.5.1978 gün ve 4/5 sayılı İ.B.K uygulama olanağı bulunmamaktadır. O halde mahkemece bu olgu dikkate alınarak iddia ve savunma doğrultusunda taraflardan delilleri sorulup saptanmalı, göstereceği deliller toplanmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek işin esası hakkında sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece bu olgu göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz davacı hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre de sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 10.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.