Mahkemesi : İş MahkemesiDava Türü : Alacak Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, iş sözleşmesinin sendikaya üye olması nedeniyle sendikal nedenle fesih edildiğini ileri sürerek, sendikal tazminat alacağının tahsilini istemiştir. Davalı, iş sözleşmesinin işletme gereklerinden kaynaklanan nedenlerle feshedildiğini, feshin sendikal nedene dayanmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, fesih gerekçesinin sendikal nedenlere dayandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin sendikal nedenle fesih edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 25'inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamayacağı kuralı getirilmiştir. İşverenin, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 25'inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca iş sözleşmesini sendikal nedenlerle feshetmesi halinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18, 20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez. İşçinin 4857 sayılı Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez. Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir. Somut olayda, emsal nitelikte ..İş Mahkemesi’nin 2013/889 Esas 2014/281 Karar sayılı dosyasında iş güvencesi hükümlerinden faydalanmak için dava açan davacı ..’in dosyasında işveren feshinin sendikal nedene dayanmadığına ilişkin kararın Dairemizin 2014/9518 Esas 2014/14960 Karar sayılı kararı ile onandığı, emsal davada olduğu gibi bu davanın davacısının da 11.07.2013 tarihli Yönetim Kurulu kararından sonra sendikaya üye olduğu ve öncesinde sendikal çalışmalara katıldığına ilişkin somut delil de sunulmadığı görüldüğünden, Mahkemece sendikal tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gereçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 18.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.