Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1249 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 1276 - Esas Yıl 2006





Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:Davacı İ.. vekili, "Yeraltı Suyunun Satışı, Taşınması, Tüketilmesi v||e Denetlenmesi Esaslarını Belirleyen Yönetmelik" hükümleri uyarınca 4 adet tanker için kendisine sanayi suyu, taşıma izin belgesi verilen, davalının şiire bi-j timinde, izin belgelerini yeniletmediğini, yönetmelik uyarınca, tahakkuk ettirilen ve 05.03.1999 günlü ihtarla davalıdan istenilen her bir tanker başına 300.000.000.TL+KDV cezayı davalının ödemediğini, 29.01.2001 günlü ikinci ihtarla cezanın %100 artırımlı olarak ödenmesi konusunda uyarılmasınja rağ men davalının gerekli ödeme yapmadığını öne sürerek toplam 2.808.000.000.TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili ise sadece 34 ... 64 plakalı tankerin müvekkiline ait olduğunu, izir belgesi olmaksızın pek çok tankerin taşımacılık yapmaya başlaması ve bı nedenle haksız rekabet ortamının doğması üzerine müvekkilinin diğer üç tankeri uzun zaman önce sattığını, öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, hükmür davacı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Az yukarıda iddianın öne sürülüş biçimi davalı tarafın savunması dikkate alındığında dava, niteliği ve içeriği itibariyle tacir yada (tacir sayılan) taraflar arasında haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece somut olayda davalının yalnızca trafikte kendi adına kayıtlı bir adet tankerin meydana getirdiği zarardan dolayı sorumlu tutulabileceği gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yerel mahkeme nin vardığı sonuç davanın saptanan niteliğine, dosya kapsamında toplanan delillere uygun düşmediği gibi, toplanan deliller de hüküm vermeye yeterli değildir. 2560 sayılı İ.. Genel Müdürlüğünün Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 23. maddesi hükmü ile İstanbul ilinde su satışı ve kullanılmış suların "atıkların" uzaklaştırılması ile ilgili tarifelerin düzenlenmesi, tespit edilen bedellerin tahsiline ilişkin usul ve esasların belirlenmesinde, İ..Genel Müdürlüğü yetkili kılınmış, İ.. Genel Müdürlüğünce yayınlanan "Tarifeler Yönetmeliği" nin 7/2. maddesi hükmünde "yer altı ve yerüstü sularının sanayi, inşaat ve benzeri sektörlerde kullanılması için özel kişilerce satılması ve taşınmasının I..'nin izin ve denetimine bağlı olduğu, bu işle iştigal edenlerden miktarı ve şekli İ... Yönetim Kurulunca belirlenen izin ve denetim bedeli alınacağı, bu amaçla su satanların, taşıyanların ve alanların uygulaması gereken esasların. Genel Kurulca onaylanacak yönetmelik ile belirleneceği" açıklanmıştır. Anılan hüküm doğrultusunda su taşıyanlardan tanker başına alınacak bedellerin, her yıl İ.. Yönetim Kurulunca belirlendiği, en son alınan 08.01.1998 gün ve 1998/3 sayılı kararla taşıma izin belgesi bedelinin 300.000.000.TL'na artırıldığı, ayrıca "Yer altı Suyunun Satışı, Taşınması, Tüketilmesi ve Denetlenmesi Esaslarını Belirleyen Yönetmeliğin" Genel Kurul-. ca onaylanarak yürürlüğe sokulduğu, sözü edilen yönetmeliğin 2. maddesi hükmünde, yer altı sularını sanayi, inşaat ve benzeri sektörlerde kullanılması için satan veya taşıyan özel kişilerin izin belgesi almak zorunda olduklan, izin belgelerinin geçerlilik süresinin 1 yıl olduğu, süresi sonunda yenilenmeyen belgelerin geçerli olmadığı, aynı yönetmeliğin 9.5.a maddesi hükmünde ise izinsiz sanayi suyu taşıyanların (tankerlerin) tespiti halinde, trafik sicilinden adresi saptanacak tanker sahiplerine, sanayi suyu taşıma izin belgesi bedelinin 1 yıllık karşılığı bedelini (tutarını) ceza olarak ödemeleri, 1 ay içinde idareye müracaat ederek izin belgesi almadıkları taktirde trafik tabıma ruhsatlarının iptali hususunda işlem yapılacağına ilişkin ihtar gönderileceği,verilen süre içinde izin belgesi almayanlara ceza bedelinin %100 artırılarak tahakkuk ettirileceği, izin belgesi için müracaat edenlerden ise sadece ceza bedelinin alınacağı, 9.5.b maddesi hükmünde de, izin belgesini yenilenneyenler hakkında da yukarıdaki hükümlere göre işlem yapılacağı duraksEimasız açıklanmış bulunmaktadır. Davalının, mülkiyeti kendisine ait tankerlerle, sanayi suyu taşıyabimekiçin davacı İ...'ye başvurduğu, her bir tanker için 30.06.1991 gününe kadar, geçerli taşıma izin belgesi aldığı, süresi geçmesine rağmen, izin bölgelerini yeniletmediği, davacı İ...Genel Müdürlüğünce bu durumun belirlenmesi üzerine 1998 yılı için tanker başına KDV hariç 300.000.000.TL o arak belirlenen izin belgesi bedellerini ödemesi hususunda davalıya OS.OS.^^gggünlü ilk ihtarın gönderildiği, davalının ödeme yapmaması ve yenileme için yetkili idareye başvurmaması üzerine 29.01.2001 günlü ikinci ihtarın gönde rilerek %100 artırımlı olarak KDV hariç 600.000.000. TL bedelin ödenmesi nin istenildiği, son ihtarın davalıya 06.02.2001 günü tebliğ edildiği, dâvâlının yine ödeme yapmadığı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunma maktadır. Esasen bu olgular dosya içeriğiyle de belirlenmiştir. Yanlar arasın daki uyuşmazlık, davalının kendisine yapılan ihtara rağmen istenilen izin belgesi bedelleri ile ceza bedellerinden sorumlu tutulup tutulamayacağı, davalı sorumlu tutulacaksa bunun miktarının belirlenmesine ilişkindir. Dava dosyasına getirtilen trafik sicil kayıtlarıyla ilgili olarak Emniyeti Müdürlüğünden gelen yazı cevapları ve trafik tescil belgeleri içeriklerinden 34 ...64 plakalı tankerin halen davalı adına trafik sicilinde kayıtlı olduğu, bunun dışında kalan 34 .. 009 ve 34 .. 805 plakalı tankerlerin 24.12.1992 günü, 34 ...41 plakalı tankerin ise 08.10.1999 günü daha önce trafik sicilinde dava ı adına kayıtlı iken dava dışı başkalarına satılarak mülkiyetlerinin devredildiği, davalının söz konusu tankerlere ait taşıma izin belgelerini, başlangıçta bireysel olarak kendi adına aldığı halde, daha sonra su satışı ve taşıma faaliyetlerini ortağı olduğu M Ticaret ve Sanayi A. Ş. aracılığıyla sürdürdüğü anlaşılmaktadır. Öte yandan davalıya verilen izin belgelerinin süresinin 30.06.1991 gününde dolduğu dikkate alındığında davalının 30.06.1991 gününden itibaren davaya konu tankerlerle su taşıma faaliyetini sürdürebilmek için tankerlerin taşıma izin belgelerini yeniletmek zorunda olduğu kuşkusuzdur. Özel olarak su taşımak için imal edilen tankerlerin önceden olduğu gibi, sanayi suyu taşınmasında değil, başka işlerde kullanılması ve ayrıca mülkiyeti devredilip elden çıkartılıncaya kadar hiç kullanılmamış olmasına ilişen davalı tarafın savunması hayatın olağan akışına ve hayat tecrübelerine aykırıdır. Saptanan bu maddi ve hukuki olgular dikkate alındığında davacının, tankerlerin izin belgelerinin geçerlilik süresi dolduktan sonra da davalı tarafından kullanıldığını kanıtlamasına gerek bulunmamaktadır. Hal böyle olunca taşıma izin belgelerinin geçerlilik süresi dolmasına rağmen, yenileme işlemini yaptırmayan davalının, tankerleri satarak mülkiyetini kayden dava dışı kişilere devrettiği tarihe kadar yönetmelik hükümlerine göre, her bir tanker yönünden 1 yıllık taşıma izin bedelini ceza olarak ödemek zorunda olduğu gibi, ilk ihtarın tebliği üzerine 1 aylık süre içerisinde yenileme işlemini yaptırmayan davalının ayrıca %100 artırımlı cezayı da ödemek zorunda olduğu tartışmasızdır. Tankerlerin, ilk ihtarın tebliğinden sonraki 1 aylık süre içinde satılarak mülkiyetinin devredilmesi halinde yenileme için başvurma zorunluluğu ortadan kalkacağı gözönüne alındığında davaJının artırımlı cezanın ödenmesinden dolayı sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur.Nevar ki, davalının sorumlu olduğu gerçek zarar miktarının yöntemine uygun biçimde belirlenebilmesi için 05.03.1999 günlü ilk ihtarın hangi tarihte davalıya tebliğ edildiği bu yolla yönetmelikte belirtilen 1 aylık sürenin hangi tarihte başlayıp hangi tarihte sona erdiğinin duraksamasız belirlenmesi, gerekirse de bu konuda dosyaya yansıyan bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Kural olarak eksik araştırma ve soruşturma ile hüküm kurulamayacağı gibi dava dosyasına duruşma tutanaklarına yansıyan belge ve bilgilere dayanmayan uzman bilirkişi raporu da hükme dayanak yapılarak hüküm kurulamaz.O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle davacı İ... Genel Müdürlüğünden 05.03.1999 günlü ihtarın davalıya tebliğine ilişkin belgeler getirtilerek ve gerekirse bu ihtarın hangi tarihte kendisine ulaştığı davajı tarafa da sorularak ihtarın tebliğ tarihinin bu yolla davalının 1 aylık süre ilerisinde gerçekten tankerlerin mülkiyetini dava dışı kişilere devredip devrejme-diğinin duraksamasız belirlenmesi, daha sonra az yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular da göz önünde bulundurularak dava kapsamında davalıdan istenebilecek ceza ile artırımlı cezaları gösterecek ve denetime elverişli olacak şekilde uzman bilirkişiye ek rapor düzenlenmesi için dosyanın yeniden uzman bilirkişiye tevdii, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller ile alınacak uzman bilirkişi ek raporu değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu olgular gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı tarafın temyiz itirazları bu nederjılerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 20.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.