Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12479 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23544 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Diyarbakır 1. Asliye Hukuk MahkemesiTarihi : 03/05/2012Numarası : 2010/997-2012/330 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü: Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat alacağının tahsili istemine ilişkindir. 1-iddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, toplanıp değerlendirilen delillere ve hüküm yerinde gösterilen gerekçelere göre davalının aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı tarafın husumete ve hükmedilen tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece ıslah doğrultusunda davanın her iki davalı yönünden de kabulüne karar verilmiş ise de husumetin varlığı ve tazminat miktarının belirlenmesi yönünden yapılan araştırma ve soruşturma hüküm vermeye yeterli değildir. Bu cümleden olarak; a)Davalılar arasında düzenlenen sözleşme niteliği bakımından eser sözleşmesidir. Temyiz eden davalı şirketin diğer davalı ile birlikte oluşan zarardan müteselsilen sorumlu tutulabilmesi için iş sahibi ile yüklenici arasındaki sözleşmede iş sahibine yükleniciye emir ve talimat verme, yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış olması gerekir. Ne var ki hasarın meydana geldiği yerde yapılan işe ait davalılar arasında düzenlenen sözleşme örneği getirtilmediğinden taraflar arasında bağımlılık ilişkisi bulunup bulunmadığı yönünde az yukarıda açıklanan hukuki olgu denetlenemektedir. Hal böyle olunca; davalılar arasında işin yapımına ilişkin düzenlenen sözleşme ve teknik şartnamenin aslı ya da onaylı örneği davalılardan getirtilerek incelenmeli, bu suretle davalıların meydana gelen zarardan dolayı müteselsil sorumlu olup olmadıkları açık bir anlatımla temyiz eden davalı şirkete husumet yöneltilip yöneltilmeyeceği duraksamasız belirlenmelidir. Davanın çözümü için gerekli tüm belgeler getirtilmeden hüküm verilmesi doğru görülmemiş, davalı tarafın temyiz itirazının bu yönden kabulü gerekmiştir. b)Hemen belirtmek gerekir ki; ancak çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişi oy ve görüşünün alınmasına karar verilebilir. Hakim, bilirkişi raporunu yeterli görmezse bilirkişiden ek rapor alabileceği gibi, gerçeğin ortaya çıkması için yeni bir bilirkişi incelemesi de yaptırabilir. Bilirkişi raporuna itiraz edilmesi halinde, itirazların yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi de özel ve teknik bir bilgiyi gerektireceğinden hakim itirazı kendisi değerlendiremez ve ek rapor almadan veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırmadan hüküm veremez. Somut olaya gelince; yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna karşı davalı tarafın itiraz ettiği, davacıya ait taşınmazların ve dava konusu zarar gören ürünlerin niteliği dikkate alındığında davalı tarafça bilirkişi raporuna yapılan itirazın haklı ve yerinde olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki, mahkemece davalı tarafın bu itirazı karşılanmadan, açık bir anlatımla aynı bilirkişiden ek ya da farklı bir bilirkişiden yeni bir rapor alınmadan karar verilmiştir. Deliller tümüyle toplanmadan eksik inceleme ve soruşturmayla hüküm verilemez. Hal böyle olunca mahkemece az yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak aynı bilirkişiden ek rapor ya da konusunda uzman yeni bir bilirkişi ya da bilirkişi kurulundan davacı tarafın itirazlarını da karşılar şekilde yeterli ve denetime açık rapor alınmalı, raporlar arasında çelişki meydana gelmesi halinde çelişkinin giderilmesi için gerekirse üçüncü kez bilirkişi incelemesi yaptırılarak çelişki giderilmeli, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece böylesine bir araştırma ve soruşturma yapılmaksızın, eksik araştırma ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiş, davacı tarafın temyiz itirazlarının bu nedenle de kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı BOTAŞ şirketinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2-a) ve (2-b) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle adı geçen davalı şirket yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.