Mahkemesi : Düzce İş MahkemesiTarihi : 06/06/2013Numarası : 2011/798-2013/474 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili, olay günü sevkiyat dönüşü müvekkil ve yardımcısının kirlenen kasayı temizlemek amacıyla kasayı açıp temizlemeye başladıklarını, ancak transpalet ve ona yaslanan karton arabasının uçuruma düştüğünü, araçta halat veya ip bulunmadığından transpalet ve karton arabasını bulunduğu yerden çıkarılamadığını, ve depoya dönüp olayı sevkiyat amirine anlatmayı uygun gördüklerini, depoya 20 dakika mesafe kalırken şefin aradığını ve yol kenarında transpalet ve karton arabasının atıldığının kendilerine bildirildiğini söylediğini, müvekkilin telefonda olayın kaza ile olduğunu söylediğini ve 01.07.2011 tarihinde kendisinin olay yerine giderek söz konusu eşyaları alıp depoya getirdiğini, depoya teslim ettiğini yapılan feshin geçersiz olduğunu belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ve birtakım işçilik alacaklarını talep etmiştir. Davalı vekili, 28.06.2011 günü şirketin müşterisi olduğunu söyleyen bir şahsın telefonla arayarak Bim kamyonun Amasra girişinde uçurum kenarında durarak palet, taraspalet, karton arabası çuval gibi malzemeleri aşağı attığını beyan ettiğini, bunun üzerine telefonla davacı arandığında davacı böyle bir şeyin söz konusu olmadığını olayın kaza ile meydana geldiğini 29.06.2011 günü olay yerine gidildiğinde söz konusu malzemelerin atılmış vaziyete bulunduğunu gördüklerini, yol kenarında araç temizleme usulünun olmadığını, savunmasında önceden reddettiği olayları kabul ettiğini malzemelerin duruş şekline göre düşme değil atılma söz konusu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, feshe konu yapılan olay hakkında tanık beyanları içeriğine göre yapılan irdelemede, her ne kadar davacı tarafından malzemenin uçurumdan aşağı düşmesine sebep olan "yolda kapağın açılması" şeklindeki eylemin çalışma kurallarına göre davacının yapmaması gereken bir hareket olmasına rağmen somut olayda davacının "araçta temizliğe ihtiyaç duyulması" savunması kabul edilebilir bir gerekçe olarak görüldüğü, davacının kendisine söz konusu olayın sorulmasına rağmen ilk etapta olayı açıklamayıp daha sonra aktarmasının doğru bir davranış olmadığı konusunda şüphe olmadığı, ancak yaşanan olay, malzemenin önemli bir ekonomik değerinin olmaması, davacının hiçbir kişisel menfaat kaygısı olmadan işin görülmesi esnasında yaşanan bir şanssızlık neticesinde söz konusu durumla karşı karşıya kalmış olması ve esasen iyi niyetli olunması göz önünde bulundurularak davalı işveren tarafından güven ilişkisinin sarsılması sebebiyle geçerli nedenle fesih durumu kabul edilebilir bir yaptırımken haklı nedenle fesih uygulamasının ağır bir değerlendirme olduğu kanaatine varılarak davacının kıdem ve ihbar tazminatını hak ettiği ve bu nedenle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır. İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise, işverene haklı fesih imkânı vermez Somut olayda davalı işveren iş sözleşmesini 05.10.2011 tarihli noter ihtarı ile haklı nedenle sonlandırmıştır. Söz konusu bildirimde, şoför olarak çıkılan sevkiyatta dönüşte araçta bulunan 1 adet transpalet, 5-6 adet palet ve 1 adet karton arabasının yol kenarında durarak uçurumdan aşağı atıldığı, olay tarihinden iki gün geçmesine rağmen bu konuda şirket yetkililerine herhangi bir bilgi vermediği, izah edilen bu durumun şirketçe haricen tespit edildiği, söz konusu malzemelerin uçuruma atıldığının şirket yetkililerince tespit edildiği, bu nedenle söz konusu eylemlerin doğruluk ve bağlılık kuralı ile bağdaşmadığı bu nedenle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği belirtilmiştir. Olayın gerçekleştiği gün 28.06.2011, ve davacının savunmasının alındığı tarih ise 30.06.2011’ dir. Söz konusu malzemeler davacı tarafından 01.07.2011 tarihinde işverene bulunduğu yerden alınarak teslim edilmiştir. Davacı savunmasında kamyonun kasasını temizlemek amacıyla yolun kenarına durduklarını, söz konusu malzemelerin kazara uçuruma yuvarlandığını yanlarında halat veya ip olmaması nedeniyle söz konusu malzemeleri düştükleri yerden alamadıklarını beyan etmiştir. Davalı tanığı Caner Özbay işyerinde sevkiyat şefi olarak çalıştığını, olaydan bir vatandaşın haber vermesi üzerine haberdar olduklarını, hemen sonrasında davacı ve yardımcısını 3-4 kez aradığını ancak olayı inkar ettiklerini, daha sonra olaydan yarım saat geçtikten sonra kendisini arayıp olayın kaza ile olduğunu söylediğini beyan etmiştir. Tüm bu olaylar birlikte değerlendirildiğinde bir vatandaşın olayı bildirmesi üzerine ,davacı olaydan hemen sonra şefi tarafından 3-4 kez aranmasına rağmen doğruları söylemeyip olayı inkar yoluna gitmiştir. Bu davranışı ile işverenini karşı olan doğruluk ve dürüstlük yükümlülüğüne uygun davranmamıştır. Bu davranışının işverene iş sözleşmesini haklı olarak sonlandırma imkanı verecektir. Bu nedenle mahkemece davacının iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğinin kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatının reddedilmesi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 05/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.