Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12438 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3760 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi(İş Mahkemesi Sıfatıyla)Tarihi : 21/01/2014Numarası : 2013/128-2014/22 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, asıl işveren davalıya bağlı TMO Giresun Şube Müdürlüğünde 1.3.2008 tarihinden itibaren dava dışı alt işveren özel güvenlik şirketlerinin bünyesinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, iş akdinin 22.1.2011 tarihi itibariyle işveren tarafından haksız feshedildiğini bildirerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, yıllık izin hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Davalı cevabında, husumet itirazında bulunmuş, davacının dava dışı özel güvenlik şirketlerinin işçisi olduğunu, özel güvenlik firmaları ile yapılan hizmet alım sözleşmelerinde hizmet alım giderleri içinde işçilik alacakları da bulunduğundan davalıdan bu yönde istemde bulunulamayacağını davacının son işvereni güvenlik firmasına TMO Giresun Şube Müdürlüğünün yetki alanında kalan depoların kapatılacağının yazı ile bildirilmesi üzerine davacının iş akdinin son bulduğunu ve davacı vardiyalı çalıştığı için bir kısım çalışmalarının ulusal bayram genel tatil günlerine denk geldiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai ücreti istemleri kabul edilmiş; ulusal bayram genel tatil ücreti yönüden istem kısmen kabul edilmiş, hafta tatili ücreti isteminin reddine karar verilmiştir. Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma karşılığı ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 47 nci maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücretin ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde ise, resmi ve dini bayram günleriyle yılbaşı gününün genel tatil günleri olduğu açıklanmıştır. Buna göre; genel tatil günleri, 1 Ocak, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos günleri ile Arife günü saat 13.00’da başlanan üçbuçuk günlük Ramazan Bayramı ve Arife günü saat 13.00’de başlayan dörtbuçuk günlük Kurban Bayramı günlerinden oluşur. Ulusal bayram günü 28 Ekim saat 13.00 ten itibaren başlayan 29 Ekim günü de devam eden birbuçuk gündür. 2429 sayılı Yasanın, 5892 sayılı Yasayla değişik 2 nci maddesi uyarınca da, 1 Mayıs genel tatil günüdür. İşçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesiyle kararlaştırabilir Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir. Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. İmzalı ücret bordrolarından, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıt taşımaması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yapıldığını yazılı delille kanıtlaması imkân dahilindedir. Somut olayda, davacı vardiyalı çalışmaları milli ve dini bayram günlerine denk geldiğinde çalıştığı halde ücretinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı cevabında davacı vardiyalı çalıştığından bir kısım çalışmalarının ulusal bayram genel tatil günlerine denk geldiğini ancak davacının bu günlere dair ücret alacağı bulunmadığını savunmuş ve Haziran 2008- Aralık 2010 dönemini kapsayan nöbet çizelgeleri ibraz etmiştir. Bilirkişi raporunda 1.3.2008-22.1.2011 tarihleri arasında tüm ulusal bayram genel tatil günleri için ücret alacağı hesaplanıp tanıkların vardiyaya denk geldiğinden çalışıldığını söylediklerinden (%50)indirim yapılmış, mahkemece de hesaplanan bu miktara hükmedilmiştir. Davalı nöbet çizelgelerini sunduğu halde ulusal bayram genel tatil ücreti için bu çizelgelerin dikkate alınmaksızın tanık beyanlarına göre hesaplanan miktara hükmedilmesi doğru değildir. Yapılacak iş, nöbet çizelgeleri gözetilerek davacının çalıştığı ulusal bayram genel tatil günlerinin belirlenmesi, ücretinin de ona göre hesaplanması ve kararı davacının temyiz etmediğide gözetilerek kazanılmış haklar dikkate alınarak bir karar vermektir. Anılan yön gözetilmeden verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ; Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.