Mahkemesi : Kahramanmaraş İş MahkemesiTarihi : 22/01/2013Numarası : 2010/458-2013/34 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki itirazlarının reddine. 2-Davacı vekili, davacının davacı işverene ait iş yerinde 2000 yılından 09.08.2007 tarihine kadar çalıştığını iş akdinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir takım işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Davalı vekili, davacının müşterilerden tahsil ettiği paraları işverene vermediğini bu durumun ortaya çıkması üzerine kendi isteği üzerine iş yerinden ayrıldığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davalıların davalının iş akdini önceden önel vermek suretiyle ve haklı sebeple feshettiği hususunu ispatlayamadığı kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatı talepleri İle diğer işçilik alacakları taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. İş sözleşmesinin, işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. Somut olayda, davalı işverence davacının iş akdi haklı nedenle feshedildiği ileri sürülerek işyeri müşterisi tarafından tutulan tutanak ibraz etmiştir. Bu tutanakta müşteriye ait iş yerine cam taktırıldığını parasının da davacıya verildiği ancak bu paranın işverene ödenmediği bu durumun müşteri den cam parasının istenmesi üzerine ortaya çıktığı belirtilmiştir. İşyeri sahibinin mahkemeye çağrılmış beyanında kaşenin kendisine ait olduğunu imzanın kendisine ait olmadığını imzanın kardeşine ait olabileceğini bildirdiği görülmüştür. Bu durumda yapılacak iş, müşterinin kardeşinin kimlik bilgileri tespit edilerek olayın doğru olup olmadığının ortaya çıkarmak, olayın doğru olduğunun anlaşılması halinde ise bu olaydan işverenin haberdar olduğu tarih tespit edilerek hak düşürücü süre değerlendirilerek çıkacak sonuca göre karar verilmektir. Mahkemece eksik inceleme ve değerlendirmeyle karar verilmiş olması hatalıdır. Kabule göre de, ret edilen bölümde davalı aleyhine iki defa vekâlet ücreti verilmesi hatalıdır. O halde davalı vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 29.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.