Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12224 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12117 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :İş Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacı, iş akdini fazla mesai ve yıllık izin ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile haklı olarak feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve buna bağlı olarak kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda; mahkemece davacı tanıklarının aynı nedenle açtıkları davaları bulunması nedeni ile beyanlarına itibar edilmediği, davacının dosya içindeki diğer deliller ile fazla mesai yaptığını ispatlayamadığı gerekçesiyle fazla mesai alacağı bulunmadığı ve kıdem tazminatına hak kazanamadığı kabul edilmiştir. Dairemizce aynı gün incelenip karar bağlanan yerel mahkemenin 2013/490 Esas ve 2014/187 Karar sayılı dosyasında davacı ile aynı işi yapan Soner Kocaer’in fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir. Aynı dönemde aynı işyerinde aynı işi yapan işçiler hakkında mesai saatlerinin farklı olduğunun kabulü isabetli görülmemiştir. Mahkemece öncelikle davacıya çalışma saatleri açıklattırılmalı, taraf tanıkları yeniden dinlenerek beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeli, işyerinde garsonlar için farklı vardiyaların uygulanıp uygulanmadığı belirlenerek, fazla mesai yapıldığı mahkemece de kabul edilen Soner Kocaer’e ait dava dosyası da gözönünde bulundurularak, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle çıkacak sonuca göre davacının fazla mesai alacağı olup olmadığına ve buna bağlı olarak kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığına karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin eksik inceleme ile karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 06/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.