Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Davacı, dava dilekçesi ile fazla çalışma, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti isteklerinin her biri için 50’şer TL'nin hüküm altına alınmasını istemiş, 23.01.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile de isteklerini artırarak talepte bulunmuştur. Davalı, davacının çalışmış olduğu dönemlerde çalışmalarının karşılığının ödendiğini, davalı iş yerinde Pazar günleri ve resmi tatillerde çalışma yapılmadığını, davacının çalıştığı dönemlerde 14 günlük izin hakkının bulunduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuş; ıslah ile artırılan kısımlara yönelik de zamanaşımı defini ileri sürmüştür.Mahkemece, bilirkişi raporundaki miktarlara göre, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ücreti alacağı isteklerinin kabulüne karar verilmiş; dava, belirsiz alacak davası olarak nitelendirilerek zaman aşımı itirazı dikkate alınmadığı, gibi artırılan miktarlara da dava tarihinden itibaren faiz uygulanmıştır.Dava, 05.11.2008 tarihinde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu döneminde kısmi dava olarak açılmıştır. Davacının 23.01.2012 tarihinde yaptığı ıslah ile artırılan miktarlara karşı davalı süresi içinde zamanaşımı savunmasında bulunmuştur. HMK'nun 448.maddesinde bu Kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı belirtilmiştir. Dava 1086 sayılı HUMK. döneminde açıldığından somut olayda HMK'nun belirsiz alacak davasına ilişkin 107.maddesinin somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır.Mahkemece ıslah ile artırılan kısımlara karşı da süresi içinde zamanaşımı savunmasında bulunulmasına rağmen davanın belirsiz alacak davası olduğu gerekçesi ile zamanaşımı savunmasının kabul edilmemesi ve ıslah ile artırılan kısımlara karşı ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken ilk dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı olup, bozma nedenidir.O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 27.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.