Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12064 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3291 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Bursa 10. İş MahkemesiTarihi : 10/12/2013Numarası : 2013/762-2013/82 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi.Gereği görüşüldü: Davacı vekili müvekkilinin, davalı Bursaspor Kulübü ile 02/01/2009-31/05/2013 tarihli antrenör sözleşmesi bulunduğunu, daha sonra bu sözleşmenin uzatıldığını, sözleşme tarihinden dava tarihine kadar muaccel olan kulüp prim sistemine göre eksik ödenen primlerden kaynaklanan alacakların bulunduğunu, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığını, Türkiye Futbol Federasyonu Uyuşmazlık Çözüm Kuruluna başvurduğunu, ancak davalının kurul yetkisini kabul etmediğinden başvurunun işlemden kaldırıldığını, davalı Bursaspor Kulubünün ise 28/01/2013 tarihinde A Takımı ile birlikte Trabzon'a gitmediği, 29/01/013 tarihindeki Ziraat Kupası müsabakasına katılmadığı için 20.000,00 TL para cezası verildiğini noter ihtarnamesi ile müvekkiline bildirdiğini, bu cezanın kaldırılması için müvekkilinin Türkiye Futbol Federasyonuna itiraz ettiğini, davalı tarafça Uyuşmazlık Çözüm Kurulunun yetkisi kabul edilmediğinden başvurunun işlemden kaldırıldığını bildirerek eksik ödenen 414.000,00 TL prim borcunun hakediş tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan alınmasını, davalının 01/02/2013 tarih 170 nolu Yönetim Kurulu Kararı ile vermiş olduğu 20.000,00 TL para cezasının (sportif cezanın) iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkili kulubün takım disiplin ve kulüp iç yönetmeliği gereğince verilen para cezasında bir isabetsizlik bulunmadığından davanın reddini istemiştir. Mahkemece sportif para cezasının kaldırılmasına ilişkin davanın tefrik edilerek yeni esasa kaydedilmekle, Türkiye Futbol Federasyonu Ana Statüsünün 56.maddesi gereğince sportif cezalarla yetiştirme tazminatlarına ilişkin uyuşmazlıkların mecburi hakem olarak Uyuşmazlık Çözüm Kurulunda görüleceği kararlaştırıldığından davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, Kulüp Disiplin Kurulunca verilen para cezasında İş Mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır. Davacı, kulüp antrenörü olarak davalı kulübün müvekkiline uygulamış olduğu 01/02/2013 tarih ve 170 nolu yönetim kurulu kararı ile vermiş olduğu 20.000,00 TL para cezasının (sportif cezanın) haksız, dayanaksız ve kötü niyetli bir işlem olduğundan para cezasının kaldırılması için Türkiye Futbol Federasyonuna 25/02/2013 tarihinde itiraz ettiğini ancak davalı kulübün Türkiye Futbol Federasyonu statüsünün 56.maddesi, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu Talimatının 5.maddesi uyarınca davalı tarafça kurulun yetkisi kabul edilmediğinden başvurunun işlemden kaldırılması üzerine bu davayı açmıştır. Öyle olunca, uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle görev hususundaki yasal düzenlemelerin irdelenmesi gerekmektedir. 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un Tahkim Kurulu ve görevlerim düzenleyen 13 ve 14. maddesi, 4.12.2007 tarihi ve 26720 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 29.11.2007 tarih ve 5719 sayılı kanunun 10. ve 11. maddeleri ile değiştirilmiş, yine bu kanunun 9. maddesi ile de kanunun 12. maddesinden sonra gelmek üzere 12/A maddesi eklenmiştir. 3813 sayılı kanuna 5719 sayılı kanunla eklenen "Uyuşmazlık Çözüm Kurulu'' başlıklı 12/A maddelerinde önce bu kurulun oluşumu usulü ve çalışma usulleri açıklandıktan sonra, "Uyuşmazlık Çözüm Kurulu" Kulüpler İle kulüpler, kulüpler ile futbolcular, teknik direktörler, antrenörler, oyuncu temsilcileri, masörler ve müsabaka organizatörleri, oyuncu temsilcileri ile futbolcular, teknik direktörler, antrenörler, arasında her türlü sözleşmeden doğan veya futbolla ilgili olan uyuşmazlıkları, tarafların başvurusu üzerine münhasıran yetkili olarak inceler ve karara bağlar.'' hükmüne yer verilmiştir. 5719 sayılı kanunla değişik 3813 sayılı kanun, 16.5.2009 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile yürürlükten kaldırılmıştır. 5894 sayılı kanunla uyuşmazlıkların çözüm yeri olarak İlk Derece Hukuk Kurulları (ki bunlar arasında uyuşmazlık Çözüm Kurulu da yer almaktadır) ile bunların üstünde olmak üzere Tahkim Kurulu gösterilmişse de, bu kurulların görevine girecek uyuşmazlıkların nelerden ibaret olduğu konusunda açık bir düzenleme getirilmemiş, bu düzenleme TFF ana statüsüne bırakılmıştır. Uyuşmazlık Çözüm Kurulu'nun görev ve yetkileri Futbol Federasyonunun ana statüsünde belirlenmiştir. TFF ana statüsünde TFF Genel Kurulu'nca yapılan değişiklik 21.7.2011 tarih ve 280001 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ana Statünün 21.7.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanıp yürürlüğe giren değişik 56.maddesinde, 1. Kulüpler, futbolcular teknik direktörler, antrenörler, futbolcu temsilcileri, sağlık personelleri ve müsabaka organizatörleri aralarındaki futbolla ilgili her türlü sözleşmeden doğan ihtilafların çözümü için uyuşmazlık çözüm kurulunun yetkisini kabul edip etmemekte serbesttirler. Uyuşmazlık Çözüm Kurulu'nun yetkili olabilmesi için tarafların ihtilafın ortaya çıkmasından sonra kurulun yetkisini yazılı olarak kabul etmeleri şarttır. Bununla birlikte sportif cezalarla, yetiştirme tazminatına ilişkin ihtilaflar münhasıran uyuşmazlık Çözüm Kurulu önünde çözülür.Bu kararlara karşı ancak Tahkim Kurulu'na itiraz edilebilir. Şeklinde düzenleme getirilmiştir. Bu düzenleme ile, Uyuşmazlık Çözüm Kurulunun mecburi tahkim ve ihtiyari tahkim şeklinde iki ayrı görevi bulunduğu, sadece sportif cezalarla yetiştirme tazminatlarına ilişkin uyuşmazlıkların mecburi hakem olarak Uyuşmazlık Çözüm Kurulunda görülebileceği, diğer uyuşmazlıkların ise genel hükümlere ve 1. madde uyarınca tarafların anlaşmalarına bağlı olduğu ve uyuşmazlığın doğmasından sonra yazılı olarak kabul etmeleri halinde Uyuşmazlık Çözüm Kurulunun ihtiyari tahkim sıfatıyla bakıp sonuçlandırabileceği ve bu kararlara karşı Genel Hükümler uyarınca yargı yoluna başvurulabileceği anlaşılmaktadır. Yine geçici 1. madde uyarınca da, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu'nca henüz karara bağlanmamış ihtilaflarda taraflara uyuşmazlık Çözüm Kurulu'nun ihtiyari yetkisini kabul edip etmediklerini 10 günlük kesin süre içerisinde bildirmeleri, tarafların kurulun yetkisini yazılı olarak kabul etmeleri halinde, dosyanın yeni teşekkül ettirilecek hakem heyeti tarafından karara bağlanacağı, söz konusu sure içerisinde taraflarca kurulun yetkisinin yazılı olarak kabul edilmemesi halinde taraflara hakları da hatırlatılmak suretiyle dosyalarının ve harçlarının iade edileceği kararlaştırılmıştır. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece her aşamada re'sen nazara alınması gerekmektedir. Öte yandan uyuşmazlığın davacının antrenörlük sözleşmesi devam ettiği halde görevine gelmeyerek takımın başında deplasman maçlarında bulunmadığı için takım disiplin ve kulüp iç yönetmeliği gereğince disiplin para cezasından kaynaklandığı ihtilafsızdır. Davacı taraf da, bu para cezasının haksız, dayanaksız ve kötü niyetli verildiğini bildirmiştir. Takım disiplin ve kulüp iç yönetmeliği gereğince verilen disiplin para cezasının (sportif cezanın) Türkiye Futbol Federasyonun Tahkim Kurulu, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu ve Profesyonel Futbol Disiplin Talimatnamesince verilmiş Türkiye Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu tarafından verilen örneğin uyarı, kınama, hak mahrumiyeti, para cezası, Dopingle Mücadele Kurallarını ihlaldeki cezalar gibi nitelendirilerek Uyuşmazlık Çözüm Kurulunda görüleceği söylenemez. Bu durumda, davacının tahkime de itirazı söz konusu olmadığından eldeki davanın esasına girilerek tarafların delilleri toplanmalı, davalı kulüpçe verilen disiplin para cezasının yerinde olup olmadığı belirlenmeli ve işin esası çözümlenmelidir. Hatalı değerlendirmelerle Uyuşmazlık Çözüm Kurulunun yetkili olduğundan bahisle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 02/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.